Geçtiğimiz günlerde köşemde “Bayram Senin Neyine” başlıklı yazımla Milli bayramlarımızla ilgili birkaç konuya değinmiş ve öğretmenlerin Ücret konusunda yaşanacak olumsuzlukların da takipçisi olacağımızı söylemiştim.

Bu gün gelinen noktada konu ile ilgili farklı uygulamaları görerek konunun muhataplarına soru önergesi verdik. Ancak Milli Eğitim yetkilileri ne yapacaklarını şaşırmışlığın hezeyanı içerisinde,  konu ile ilgili okullardan bilgi isterken; önce bilgi edinme yasası; sonra “şikâyet” sonra “ihbar” kelimelerinin hepsini bir arada kullanarak 19 Mayıs günü protokolde ve tribünde bulunanlarca bizzat şahit olunan bir konuda tarafımızı şikâyet edercesine bilgi istenmiş ve adeta gölgemize sığınılmıştır. Bizim gölgemizde herkese yer bulunmasına rağmen gölgemize sığınanların bu şekilde hezeyan içerisinde bulunmasına bir anlam verilememiştir. Nihayetinde 19 Mayıs günü bir Milli bayramdır ve milli bayramlar topyekûn bir milletin katılımıyla kutlanır. Hem 19 Mayıs Milli bayram kutlamasına katılmayan, hem de bir kısım öğretmenin ücretini keserken katılmayan diğer bir kısım öğretmene ücret tahakkuk ettirmenin mutlaka bir hesabı bir kitabı vardır. Bu konuda sorulması gereken soruları bizden önce soracak olanların o gün protokolde olup bu konuya bizzat şahit olanlar olması gerekirken soruları sormayanların yerine bizim bu soruları dile getirmemiz yetkilileri niçin rahatsız etmiştir ve niçin bu denli hezeyan içerisine girmişlerdir? Bu konuda da bir açıklama beklemek tüm kamuoyu ile birlikte bizim de hakkımızdır. Ama bizden önce yetkili mercilerin hakkıdır. Her şeyi görüp şahit olanlar öncelikle onlardır.

Milli Bayramların birlik ve beraberlik içerisinde kutlanması dileğiyle, gölgemizde herkese yer olduğunu tüm yetkililere duyurur saygı ve sevgilerimi sunarım.

Hoşça kalın sağlıcakla kalın.