Uzun bir aradan sonra yine ben. Bilindiği üzere geçen sene evlendiğim için bu kadar uzun bir ara verdim. “Treni kaçırırsın bak evlen, armudun sapı üzümün çöpü deme bak evlen, nişanlılık uzun tutmaya gelmez bak evlen” diye diye evlendirdiler beni. En büyük hayalim kocamı dekor olarak kullanıp, yepyeni çeyiz eşyalarımla, cupcake desenli kare tabaklarımla sosyal medyada “KOCİŞ” albümü yapıp yeni evli kırolar kervanına katılmaktı. Şaka şaka tabiki yapmadım. Bütün bir sene “Evlilik nasıl gidiyor?”  soruları ile başbaşaydım. Evlilik çok şükür güzel gidiyor yine de size   1 cümle ile özetleyecek olursam.
“Ütülü gömleğiyle seninle buluşmaya gelen adamın o gömleğini artık senin ütülüyor olman” diyebilirim. Herhalde açıklayıcı olmuştur…  

 Hangimiz kendimize pis deriz kime sorsan tertemizdir, her gün keselenir, çorabını asla 2 gün üst üste giymez. İyi de kendin bu kadar temizsen sokaklar neden bu kadar pis? Evimizde her yerlerimizi kloraklarız, o balkonlar kaymak gibidir, dip köşe ne varsa siler süpürürüz, her gün süpürge tutarız, banyolar ciflenir ev buram buram domestos kokar hatta bunlarla övünürüz… Peki ya sokaklarımız?

Dolmuşa bineriz kullanılmış pis mendili oturduğumuz yere sıkıştırırız, çocuk parklarında çocuğumuzu işettiğimiz pet şişeyi iki adım ötedeki çöpe atmak yerine öylece yeşil alana bırakıveririz, piknik yapmaya gideriz arkamızda bıraktıklarımız çöp konteynırlarına sığmaz, köpek gezdiririz köpeğimizi milletin bahçesine pisletiriz, çöpümüzü karşı komşunun evinin önüne bırakırız ki kendi evimizin önü kirlenmesin kokmasın, balkondan aşağıya aklınıza ne geliyorsa fırlatırız. (yeri sildiği vileda kovasındaki suyu 4. Kattan aşağıya dökeni gördü bu gözler)

Bu kadar pislikten temizlikten bahsetmişken yazın mutlak oranda artan gıda zehirlenmelerinden bahsedeceğim. Yaz aylarında en sık bozulan yiyecekler beyaz et, balık, yumurta, süt, sütlü tatlılar, mayonez, soslar, peynir,pişmiş pirinç ve makarna olarak sayılabilir. Bu yiyeceklerin bozuk olarak tüketilmesi durumunda kişilerde gıda zehirlenmesi görülür. Gıda zehirlenmesinin belirtileri; genellikle şiddetli ve kramp şeklinde karın ağrısı, sulu ve kanlı ishal, kusma ve ateştir.

Gıda zehirlenmesinin tedavisindeki temel amaç; kaybedilen sıvıyı ve mineralleri yerine koymak ve zehirlenmeye neden olan bakteriyi yok etmektir. Bunun için zehirlenmeye neden olan bakteri saptandıktan sonra uygun antibiyotik tedavisi verilir. Fakat bütün besin zehirlenmelerinde antibiyotiğin gerekli olmadığının da bilinmesi gerekir. Zehirlenme ile seyreden ishal ile birlikte vücudumuzda bir çok mineral ve su kaybı oluşur. Bu gibi durumlarda en sık yapılan yanlış ishali artıracağı gerekçesi ile su içmemektir. Aksine daha fazla su içmeli maden suyu ile de mineral takviyemizi yapmalıyız. Günde 2 adet maden suyu içebilrsiniz(meyvesiz maden suyu)

DİKKAT: Tansiyon hastaları içeriğindeki tuzdan dolayı maden suyu alımına dikkat etmelidir…

SAĞLIKLI GÜNLER DİLERİM