“Genel seçimlerde Ak parti İzmir'de neden kaybetti?” konulu iki yazımda da önemli ve bir o kadar da dikkate alınması gereken mevzulara değindim. “Devamı gelecek” dediğim yazımı “güncelliği geçmeden yazmalıyım!” demiştim. Baktım ki bu konu güncelliğini kaybedecek gibi değil.

Bugünlerde yaşanan olayların seçimlerle ne alakası var demeyeceğiz elbette. Hepimiz biliyoruz ki seçim sonuçlarıyla alevlenen bir kabus yaşıyoruz.. (İddiaya göre ) Seçimlerden önce “meclise girmezsek ortalığı savaş alanına çeviririz köylerinizi evlerinizi yok ederiz” diyerek tehditler savuran bir partinin meclise girdikten sonrada hedefine ulaşamadığını anlayınca düğmeye bastığına şahit oluyoruz.
 HDP’nin amacı Meclise girmek ve bir dahaki seçime kadar meclis koltuğunda oturmaktı. Nitekim evdeki hesap çarşıya uymadı. Koalisyon için onlara dönüp bakan olmadığı gibi erken seçimlerde konuşulunca bu sefer barajın altında kalma riskini gördüler ve butona bastılar. Güya gözdağı veriyorlar.

Bir diğer açıdan ele aldığımızda Meclise girerek güya zafer kazandıklarını söyleyen HDP’liler o sarhoşlukla ne yaptıklarının farkında olmadıkları aşikâr. Oysaki onlara güvenip destekleyen abileri, ablaları sözde Atatürkçü milliyetçi kardeşleri vardı. Birçoğuna mahcup olmayı bile göz ardı ettiler. Şimdi o ablacıkların abiciklerin ve sözde Atatürkçü geçinen insanların biraz başlarını önlerine eğip vicdanlarını dinlemelerini tavsiye ederim. Tabi hırsları kulaklarını da perdelememişse. 
İşi öyle çokta Amerikalara bilmem nerelere uzatmadan evvel içimizdeki hainleri fark etmemiz elzemdir. Hainleri temizlemedikçe dış düşmanların oyunlarının ne olduğunu asla anlayamaz yada istediğimiz gücü gösteremeyiz. Şimdi genel seçimlerde paralel, CHP belli bölgelerde SP ve iddialara göre MHP dahi HDP’ye destek verdi. HDP meclise girdi. “Öküz öldü, Ortaklık bozuldu” sözünü temsilen seçim bitti. HDP’nin bütün ortaklığı bitti. Geriye kalan şaşkın şaşkın bakan bilmem kimler!.. HDP oyları aldıktan sonra herkese karşı değişti. Onlardan böyle bir atak beklemeyen güvenenlerde şok yaşadılar. 

Birçoğumuzun vakıf olabileceği günümüz olaylarının farklı yollardan da olsa ucu bütün partilere dokunuyor. Yani bugünkü bu kaosda herkesin payı var. Öncelikle devlet içindeki yapılanmaları devam eden paralel yapının HDP’ ye oy vermesine hiç şaşırmadık. Kendilerince intikam aldılar. Paralel yapı denen oluşum öyle böyle bir ahlaka sahip değildirler. Her dönemin insanı olmaya namzet. Her gelen otobüse binen. Numaraları belli olmayan. Göbeklerindeki bir dirhem yağ için ortalığı kasıp kavuran cenneti ucuza satın alabileceklerini zanneden insancıklardır bunlar, Şu anda her yerde çöreklenmiş durumdalar. Öyle temizlendi falan olayına da pek inanmıyorum. Hala içerideler ve Ak partinin gülüp geçtiği küçük işleri bile değerlendirme, hiç bir mevkiyi basite almadan kullanma çabasındalar.. Paralelcilerin HDP’ye oy vermelerinin ve hala savunmalarının tek sebebi tamamen ihtiraslarıdır. Kırk yıl düşünseniz aklınıza gelmezdi değil mi. Sözde milliyetçi bir örgüt liderinin Kürtçülerle birlikte olacağını. Sanırım Kürkçülükten ziyade Ermeni yanları etkiledi Pelsinvanyayı. 

Peki, CHP’ye ne demeli hangi gaflet gözünüzü ve vicdanınızı bu kadar köreltti. Atatürk'ün dahi kemiklerini sızlatacak bir harekette bulundunuz. Emin olun sizde tıpkı paralel yapı gibi kanlı oylarınızla tarihe geçeceksiniz. Ya Saadet partililer şimdi hiç sesleri sedaları yok. Tahminim günah çıkarıyorlardır. Ama yok dökülen şehit kanlarını hangi gözyaşınız temizleyebilir derya olsanız ne yazar. Sırf “Ak parti düşsün” diye ülkede çıkan kaosun müsebbipleri yumuşak döşeklerinizde yağ tutmuş göbeklerinizi kaşıya kaşıya horul horul uyurken, Yazın sıcak aylarında nerede tatil yapmalı planlamaları yaparken babasının mezarı başında ağlayan şehit çocuklarını sabaha kadar gözü uyku tutmayan anne babaları da dünyaya yetim gelecek bebeleri de hatırlayın emi .. 

Birçoğunun hep bir ağızdan “Ak partiye ne demeli” dediğini duyar gibiyim, Herkes dönüp kendine baksaydı bu kadar bedel ödemezdik eğer Ak partinin hataları varsa bunu bir terör örgütünü destekleyip ülkede kaos çıkmasına sebebiyet vererek olmamalıydı. Nitekim bunun ülkeyi sevmek ve vatanperverlikle hiç bir alakası yoktur. Gelelim Ak partiye; Ak parti bugüne kadar aşırı iyi niyetinin bedelini ödedi elbette bu bedeli millet olarak bizlerde ödüyoruz.

Kısaca bahsetmek gerekirse hep en başından beri söylediğimiz gibi ilk ve en büyük hataları paralel yapı örgütü'nün samimiyetine güvenmeleri oldu. Oysaki bizler bile daha Ak parti kurulmazdan evvel paralel yapının ve liderinin ne olduğunu anlamıştık. Buna rağmen ellerinde MİT olan koskoca bir hükümet bunları tanımakta nasıl bu kadar geç kaldı hala anlamış değilim. Ak parti ilk kurulduğundan beri içeride icraatlarıyla bu örgüt zamanında bir çok ah aldı. Tabi bu ahların ucu Ak partiye de dokundu. Çünkü paralel yapının görevlileri ogün Ak partiyi temsil ediyordu ve maalesef bir çok üst kademelerin haberi olmadan aslında millet o dönemlerde de sıkıntı içindeydi. Bugüne kadar hep pastanın en büyük dilimini yiyen örgütün iç yüzleri ayyuka çıkınca ne oldukları gecikmeli olarak göründü. Ama bu Ak parti tarihine onların hatası olarak yazıldı birçok insanın aklında hala o soru "neden onlara güvendiniz?" Şimdi ise paralel yapıdan temizlenme operasyonunu birçok yerde içeri sızmış paralel örgüt elemanlarının yaptığından ve birçok insanı mağdur ettiklerinden içten içe kendilerine oy kaybettirme savaşı verdiklerinden hala bi haberler.. 

Peki gelelim çözüm sürecine. Yine iyi bir niyetle çıkılan yolda çözüm süreciyle PKK’ nın silah bırakacağını zannettiler. Oysaki karşılarında kökleri nereye dayalı olduğunu bildikleri bir örgüt vardı. Öncelikle çözüm süreci insanlara iyi anlatılamazken bir yandan da hatalar yapılıyordu. Kendilerinin farkında olmadığı bu sıkıntı doğuracak olaylar elbette karşıdan seyreden bizlerin daha çok dikkatini çekiyordu. Halk çözüm sürecini sorgularken şehirler terör örgütleriyle dolduruldu ve bir yandan da eğitimli gençlerin dağa çıkma yolu açıldı. Sonuç bugün yaşadıklarımız.. 

Artık bu saatten sonra “böylesine tehlikeli iki örgüte nasıl güvenildi” demek yerine iyi niyetten kaynaklanan halkın refahı için çıkılan yolda yapılan hatalar olarak değerlendirmek gerekir. Elbette millet olarak bu böyle olmamalıydı kanaatini taşıyoruz. Ellerini kana bulamamış vicdanı rahat olanlar dışında vicdanlarını köreltmiş sessiz bombaların uykusuz gecelerinin hortlaması yakındır.. 

Paralel yapı da HDP’ de sonlarını gördüler ve başta da dediğim gibi kendilerince bir şeyler yapıyorlar. Sanırım bu sefer kibriti altlarından tutuşturdular Hiçbir şey eskisi gibi olmamalı Ak parti daha da agah olmalı. En küçük ilçesinden köyünden tutunda iline kentine kadar her yerde gerek bürokrasilerinin gerek teşkilatlarının ve sendikalarının yaptıkları hataları biran evvel düzelterek halkın gönlünü almaktan başlamalı. Bu süreçte birilerinin oyununa gelerek halkı karşısına almamalıdırlar. Her halükarda erken seçime doğru gidileceği kesin gözüyle bakılan ülkemizde millet ve devlet olarak bundan bir ders çıkarmamız lazım.. DEVLET BAŞA KUZGUN LEŞE!.. 

( Şehit olan yiğitlerimizin Şehadetinin hak katında kabul olmasını Cenabı Haktan niyaz ederim. Milletimizin ve ailelerinin başı sağ olsun.)