İzmir’de neler oluyor?
Sular bir türlü durmuyor…
Aslında her şey belediye başkanlığı seçimleriyle başladı.
İzmir tarihinin fırsatını yakalamıştı.
İktidarın en icracı bakanı, Binali Yıldırım İzmir’den aday gösterilmişti.
Muhalefetin hayallerinin bile yetişemediği projeler arka arkaya sıralanmıştı.
Üstelik her projenin farklı şehirlerde uygulanmış olması bu projelerin yere sağlam basan ayaklarını oluşturuyordu.
Seçim sathı mahalline girildiğinde iktidarın en çalışkan bakanı gecesini gündüzüne katıyor, çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmıyor. Toplumun tüm katmanlarıyla bir araya gelmek için efor sarf ediyordu.
Ama bir ayak hep direniyordu…
Teşkilat ayağı…
Buna ister şevksizlik deyin, isterseniz uzun yıllar aynı kadrolarda kendini yenileyememe deyin.
Ama içten içe bir şeyler oluyordu.
O gün bunları gören bir köşe yazarı olarak uyardık.
Sonuç; Kaybedilen İzmir’in hedefleri, hayalleri, geleceği oldu…
Şimdi bir başka seçime hazırlanıyor İzmir..
Seçim kaybetmiş, öz eleştiri yapamamış kadrolarıyla…
Geçtiğimiz hafta sonunda görünen manzara oldukça çarpıcı…
Bir önceki başarısız kadroları ayıklayamamış, başarısızlığı Binali gibi bir markaya rağmen tescilli ekiple seçime hazırlanan İzmir’i bekleyen ertelenmiş hayaller görünüyor.
Halbuki yine iktidarın en başarılı icracı bakanlarından olan Veysi Eroğlu gibi bir başka marka isimle seçime girmeye hazırlanan İzmir, heyecanı sönmüş bir görüntü verdi geçtiğimiz hafta sonu..
Cumhurbaşkanının açılışını yaptığı program, teşkilatın seçime ne kadar hazır olduğunun bir göstergesiydi.
Bunun elbette ki sorumlusu yeni yönetim olamaz..
Arka planında farklı boyutlar görünüyor..
Sanki gizli bir el İzmir’de son derece iyi niyetli Bülent Delican’ın başarısız olması için alttan alta çalışıyor…
Ne diyelim İzmir’in makus talihi inşallah yenilir..
İzmir, yeniden ekonomide, sosyal hayattaki hak ettiği yeri bulur…
İktidar elinden geleni yapıyor. 
İcracı Bakanlarını bir bir İzmir’e gönderiyor.
Biz İzmir’de yaşayanlar olarak Binali’den sonra gelen Veysi Eroğlu fırsatının iyi değerlendirilmesini bekliyoruz. Koşmaktan, çalışmaktan yorulmayan bir Bakanın hafta sonunda teşkilatların tempolarından canının sıkıldığını görmek istemiyoruz.
Ama galiba sorun evin içinde…