Nurettin GönenGeçen gün, Tire İlçe Emniyet Müdürümüz Sayın Nezir Balcı ile makamında biraz sohbet edip Tire’den konuştuk. Sıcakkanlı ve sevecen tavrı ile yaptığımız tanışmanın ardından, Tire’yi çok sevdiğini söyleyen Emniyet Müdürümüz, İzmir İli ilçeleri içerisinde meydana gelen olaylar temel alındığında, hep en sonlarda olduğumuzu söylediğinde, demek ki her birincilik iyi sonuçlar doğurmuyor düşüncesi geldi aklıma… Elbette ki bu başarıyı Tire Emniyeti birimlerine borçlu olduğumuzu da unutmamak gerekiyor… Sohbetimiz ilerledikçe, yıllardır üzerinde çalışılan Yeni Emniyet binası hakkında konuşmaya başladık. Emniyet binalarının bir yerleşim yerinin vitrini olduğunu söyleyen Sayın Nezir Balcı, Göreve geldiğinden itibaren bu konunun üzerine de diğer konular kadar hassasiyetle yaklaşıp çok önemli mesafeler alındığını söyledi. Çok yakında inşaatına başlanıp en kısa sürede tamamlanacağını da ekledi. Yeni binanın projesinin girişteki duvarda asılı olan şekline baktığımda çok modern ve kullanışlı bir proje olduğunu gördüm. Bu beni, bir vatandaş olarak çok memnun etti. Çünkü şu anki binanın, başta dik merdivenler olmak üzere kullanımda bazı sorunlar yarattığını biliyordum. Ayrılırken, Emniyet Müdürümüz bir konu üzerinde halkımızın dikkatini çekmek istediğini söyledi: ‘Son günlerde Tire gündemini meşgul eden kontör dolandırıcılığı şebekesine aldanıp onlara para kaptırmayın. Çünkü hiçbir emniyet birimi sizden böyle bir talepte bulunmaz. Şayet dolandırıcılar size ulaşıp para veya kontör göndermenizi isterlerse hemen bizle irtibata geçin…’ İlçe Emniyet Müdürümüz Sayın Nezir Balcı’ya bu duyarlılığından ötürü teşekkür edip Emniyet Müdürlüğünden ayrılırken biliyordum ki Tiremiz emniyetteydi… Sevgiyle, hep… GÜNÜN GERÇEĞİ Her zaman kalp kıran adam, ayakkabı içindeki taşa benzeyen bir arkadaştır… GÜNÜN SÖZÜ Bir sözün ardından koşmamalıyız, söz bizim ardımızdan koşmalı, bize hizmet etmeli… GÜNÜN İNSANI ‘Böcek olmayı kabul edenler, ayaklar altında kalmaktan ve ezilmekten yakınmamalıdırlar.’ Diyen arkadaşı günün insanı ilan ediyorum… (Montaigne) GÜNÜN KOMİĞİ ‘Ey hayat! Ölüme şükret, seni, onun yüzünden seviyorum.’ Diyen arkadaşı günün komiği ilan ediyorum… GÜNÜN SORUSU Derin acılar dilsiz midir? GÜNÜN DİZESİ Gece duran bir fesleğen saksıda Gün dalında değişen kasımpatı Akşam dar geçitlerde aldatıldı Artık çiçek saymıyorlar akşamı Sabah olsa olsa uzun selvidir Duruşu ölümlerle gerilidir -Yokluğunun tutarsız bir anlamı (Afşar Timuçin) GÜL BAHÇESİNDE Sizlere bugün çok gerçekçi bir hikâye anlatmak istiyorum. Hayatın tanımlamalarından birisini göreceksiniz bu hikâyede… Delikanlı yıllar sonra doğduğu kasabaya döner. Sabah uyandığında aklına yıllar önce evlenmek istediği, kasabanın güzel kızı gelir. Kızın güzelliği cevre kasaba ve şehirlerde bile dillerdedir ve kimler istediyse kız bir türlü olumlu yanıt vermemiştir. Otelden çıkar ve gördüğü yaşlı adama kızı sorar. Yaşlı adam az ilerde güzel bahçe içinde bir ev gösterir, kızın orada oturduğunu söyler. Delikanlı merak eder, kızın nasıl biriyle evlendiğini. Bir kösede beklemeye baslar, bir müddet sonra yaslıca kel pekte hoş görünmeyen bir adamı yolcu eder kız kapıdan... Üstelik zengin bir adam da değildir... Adam gittikten sonra delikanlı çalar kapıyı, kendini tanıtır. Sorar niye bu adamla evlendiğini kıza... Kız söylerim der ama bir koşulla... Evin arkasında büyük bir gül bahçesine götürür delikanlıyı ve der ki: Bu bahçenin en güzel gülünü bana getirirsen söyleyeceğim sana niye bu adamla evlendiğimi... Ama asla geri yürümek yok bahçede, arkana bakmak yok en güzel gülü istiyorum sadece... Memnuniyetle der delikanlı ve girer bahçeye... Çok güzel sarı bir gül durmaktadır karsısında tam elini güle uzatmışken pembe bir gonca görür az ötede, ilerler... Ona uzanırken kadife kırmızı bir gül ilişir gözüne ilerde... Derken... Birde bakar bahçenin sonuna gelmiş... Kıza verdiği söz gelir aklına… Geri dönmek yok... Ne yapsın… Mecburen bulduğu alelade, hatta solmaya yüz tutmuş bir gülü mahcup bir şekilde götürür kıza... Kız gülümser gülü görünce…''Bilmem aldın mı cevabını''der delikanlıya... ‘Hayat bu bahçede yürümeye benzer…’ Sevgiyle, hep…

                               SONUNCU OLMAK ÇOK GÜZEL 

      Geçen gün, Tire İlçe Emniyet Müdürümüz Sayın Nezir Balcı ile makamında biraz sohbet edip Tire’den konuştuk.

      Sıcakkanlı ve sevecen tavrı ile yaptığımız tanışmanın ardından, Tire’yi çok sevdiğini söyleyen Emniyet Müdürümüz, İzmir İli ilçeleri içerisinde meydana gelen olaylar temel alındığında, hep en sonlarda olduğumuzu söylediğinde, demek ki her birincilik iyi sonuçlar doğurmuyor düşüncesi geldi aklıma… Elbette ki bu başarıyı Tire Emniyeti birimlerine borçlu olduğumuzu da unutmamak gerekiyor…

     Sohbetimiz ilerledikçe, yıllardır üzerinde çalışılan Yeni Emniyet binası hakkında konuşmaya başladık. Emniyet binalarının bir yerleşim yerinin vitrini olduğunu söyleyen Sayın Nezir Balcı, Göreve geldiğinden itibaren bu konunun üzerine de diğer konular kadar hassasiyetle yaklaşıp çok önemli mesafeler alındığını söyledi. Çok yakında inşaatına başlanıp en kısa sürede tamamlanacağını da ekledi. Yeni binanın projesinin girişteki duvarda asılı olan şekline baktığımda çok modern ve kullanışlı bir proje olduğunu gördüm. Bu beni, bir vatandaş olarak çok memnun etti. Çünkü şu anki binanın, başta dik merdivenler olmak üzere kullanımda bazı sorunlar yarattığını biliyordum.

      Ayrılırken, Emniyet Müdürümüz bir konu üzerinde halkımızın dikkatini çekmek istediğini söyledi: ‘Son günlerde Tire gündemini meşgul eden kontör dolandırıcılığı şebekesine aldanıp onlara para kaptırmayın. Çünkü hiçbir emniyet birimi sizden böyle bir talepte bulunmaz. Şayet dolandırıcılar size ulaşıp para veya kontör göndermenizi isterlerse hemen bizle irtibata geçin…’

      İlçe Emniyet Müdürümüz Sayın Nezir Balcı’ya bu duyarlılığından ötürü teşekkür edip Emniyet Müdürlüğünden ayrılırken biliyordum ki Tiremiz emniyetteydi…

      Sevgiyle, hep…

                                     

 

                                    GÜNÜN GERÇEĞİ

      Her zaman kalp kıran adam, ayakkabı içindeki taşa benzeyen bir arkadaştır…

 

 

                                         GÜNÜN SÖZÜ

      Bir sözün ardından koşmamalıyız, söz bizim ardımızdan koşmalı, bize hizmet etmeli…                                    GÜNÜN İNSANI

      ‘Böcek olmayı kabul edenler, ayaklar altında kalmaktan ve ezilmekten yakınmamalıdırlar.’ Diyen arkadaşı günün insanı ilan ediyorum…                                                                                                (Montaigne)

 

                                     GÜNÜN KOMİĞİ

      ‘Ey hayat! Ölüme şükret, seni, onun yüzünden seviyorum.’ Diyen arkadaşı günün komiği ilan ediyorum…

                                    

                                   

 

                                  GÜNÜN SORUSU

                                 Derin acılar dilsiz midir?

                                   

                                 GÜNÜN DİZESİ

                        Gece duran bir fesleğen saksıda
                        Gün dalında değişen kasımpatı
                        Akşam dar geçitlerde aldatıldı
                        Artık çiçek saymıyorlar akşamı
                        Sabah olsa olsa uzun selvidir
                        Duruşu ölümlerle gerilidir
                       -Yokluğunun tutarsız bir anlamı
                                                  (Afşar Timuçin)

                       

 

    

                                      GÜL BAHÇESİNDE

       Sizlere bugün çok gerçekçi bir hikâye anlatmak istiyorum. Hayatın tanımlamalarından birisini göreceksiniz bu hikâyede…

      Delikanlı yıllar sonra doğduğu kasabaya döner. Sabah uyandığında aklına yıllar önce evlenmek istediği, kasabanın güzel kızı gelir. Kızın güzelliği cevre kasaba ve şehirlerde bile dillerdedir ve kimler istediyse kız bir türlü olumlu yanıt vermemiştir. Otelden çıkar ve gördüğü yaşlı adama kızı sorar. Yaşlı adam az ilerde güzel bahçe içinde bir ev gösterir, kızın orada oturduğunu söyler. Delikanlı merak eder, kızın nasıl biriyle evlendiğini. Bir kösede beklemeye baslar, bir müddet sonra yaslıca kel pekte hoş görünmeyen bir adamı yolcu eder kız kapıdan... Üstelik zengin bir adam da değildir...      Adam gittikten sonra delikanlı çalar kapıyı, kendini tanıtır. Sorar niye bu adamla evlendiğini kıza... Kız söylerim der ama bir koşulla... Evin arkasında büyük bir gül bahçesine götürür delikanlıyı ve der ki: Bu bahçenin en güzel gülünü bana getirirsen söyleyeceğim sana niye bu adamla evlendiğimi... Ama asla geri yürümek yok bahçede, arkana bakmak yok en güzel gülü istiyorum sadece...       Memnuniyetle der delikanlı ve girer bahçeye... Çok güzel sarı bir gül durmaktadır karsısında tam elini güle uzatmışken pembe bir gonca görür az ötede, ilerler... Ona uzanırken kadife kırmızı bir gül ilişir gözüne ilerde... Derken... Birde bakar bahçenin sonuna gelmiş... Kıza verdiği söz gelir aklına… Geri dönmek yok... Ne yapsın… Mecburen bulduğu alelade, hatta solmaya yüz tutmuş bir gülü mahcup bir şekilde götürür kıza...        Kız gülümser gülü görünce…''Bilmem aldın mı cevabını''der delikanlıya...        ‘Hayat bu bahçede yürümeye benzer…’

        Sevgiyle, hep…

Editör: Haber Merkezi