Değerli okurlarım
 Seçime kadar kalmasını istediğim “paralel kumpas” yazımdan sonra uzun süredir takip ettiğim ve muhakkak yazmam gerektiği kanısına vardığım düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım
 Genel Seçimlere sadece birkaç gün kaldı, bugüne kadar biz gazeteciler ve yazarların gözü gece gündüz demeden hummalı birşekilde çalışan gönüllülerde idi.
İşte İzmir’de o gönüllüler içerisinde dikkatimi çeken bir kişi vardı;
Tıpkı teşkilat içerisindeki  kardeşleri gibi hiç durmuyor gece gündüz koşturuyor ev ev dolaşıyor elinde broşürler insanlara dağıtıyor esnafları hastaları yaşlıları öğrencileri ziyaret ediyordu.
 Gün içerisinde sürekli takip ettiğim İzmir haberlerinde çok fazla göremesem de sosyal medyadan nasıl bir faaliyet içerisinde olduklarına daha çok şahid oluyorum, gerçek bir örnek olma emaresi taşıyan, isminin hakkını veren hanımefendi, tıpkı Hatice validemizin tebliğ metodunu şiar edinmiş ve onun sabrını fedakarlığını üzerinde taşıyarak kadınlar aleminin Sultan'ı olma şerefiyle Müşerref olan Hatice validemizin örneği ve onun tebliğ anlayışıyla hareket eden bir şahsiyet olduğunu gördüm. 
Evet ismi gibi duruşu azmi istikrarıda Hatice idi.
Hiçbir resimde, yüzünde yorgunluk bıkkınlık ümitsizlik yılgınlık ifadesi olmadığı gibi, hırs öfke gurur ve kibir den de hiçbir eser olmayan bu mütavazi şahsiyeti kimi zaman gözyaşlarımı tutamayarak izledim.
Ne yalan söyliyeyim  bu duruş bu yürüyüş bu ahlak büyük bir hayranlık uyandırdı bende.
Hep olması gereken özlediğimiz aradığımız bizimde  bazen ihmal ettiğimiz bir hakikattir.
Bir bakan eşi sahalarda elinde broşürler tek tek dağıtıyor , öyle etrafında koruma falanda yok 
şahsi menfaatlerinin olmasıda  namümkün.
   Kıymetli okurlarım evet tahmin ettiğiniz gibi Hatice EROĞLU'ndan bahsediyorum
Etrafına aldığı neğferlerle en etkili çalışma tarzını hal diliyle öğretiyordu, işte hep anlatılmak istenen ve eksikliği yaşanan örnekti bu.
 Toplum olarak maalesef hal dilinden iyice uzaklaştığımız bu çağda böyle insanlara şahit olupta yazmamayı, görmezlikten gelmeyi kendime yakıştıramadım.
 Evet  öğüt  nasihat emir değil; gençlerimiz insanlarımız birlikte birşeyler yapan toplumla çalışan kendini ayırmayan kayırmayan hal diliyle konuşan hal diliyle nasihat eden büyükler görmek istiyor ve ak parti demelerinin bir sebebide  bu, halkla birlikte olan  kendini soyutlamamış mağrurlanmayan insanlardan oluştuğu için..
Bilginin ilmin ziyade arttığı bu çağda “im ım” eklerinin daha fazla hayata geçirilmesi gerekir 
"yapALIM ,edELİM çalışALIM " gibi.
İşte Hatice EROĞLU hanımefendide bunun örneğini gördük İzmirde yaşayan biri olarak kendilerine verdikleri emekten dolayı teşekkürlerimizi sunuyor haklarını helal etmelerini temenni ediyoruz.
İnşallah Herşeyin en Güzeli en iyisi  Ülkemiz için olsun 
Emekleirniz  7 Haziran’ da bir sirac olsun
7 Haziranda Ülkemizin
"Vema rameyte iz rameyte vele kinnellahe rame" ayetinin  tecellisine vakıf olması temennisiyle..
Tüm halis niyetiyle Ülkemiz için Vatanımız için gelecek neslimiz için  çalışan çabalayan herkese teşekkürler…