Bu söz geçen hafta oğlu Konya’da şehit düşen Kurmay Yüzbaşı Mustafa Tanış’ın babasına ait. Sanırım çok şey ifade ediyor. Hani bizim aylardır anlatmaya çalışıp bir kesime anlatamadığımız konu. Yılsonunda emekli edilmesi planlanan F4’lerin kazalarında son 20 yılda 13 uçak düştü, 14 pilot hayatını kaybetti. Son 10 günde ise 2 uçak 6 şehit. Kolay yetişmeyen, ama işinin ustası pilotlar. İstedikleri kadar usta olsunlar kullandıkları uçaklar emekliliği gelmiş uçaklar olduktan sonra.  

Mustafa Tanış. 9 aylık kızına doyamadan, yaş gününü kutlamadan yaşama veda eden bir subay. Mustafa Delikanlı. Nişanlı, yazın evlilik planları yapan diğer şehit. Hayatlarının baharında kendi zevkini düşünenlerin kurbanı olan pilotlarımız. Ateş düştüğü yeri yakar. Babasının gazetecilere “Bunları yazın. Yazmazsanız en adi insansınız. Uçan tabutlarla gitti diye yazın. Saray yapana dek uçan tabutları değiştirsin” diye öfkesini dile getirmesi, feryadı bu yüzden. Danış’ın arkadaşı Mustafa’nın “uçaklar çok demode fırlatma koltukları çalışmıyor, F-16’ya geçsem kendimi daha güvende hissedeceğim” dediğini söylüyor. Giden gitmiş, Davutoğlu “Gerektiğinde F-4’ler faaliyet dışı tutulabilir.”, Savunma Bakanı “F-4’ler Türk halkının güvenini yitirdi.” diyor. Şimdi mi aklınıza geldi? Uyarılara o zaman neden kulak vermediniz? Eskişehir’de şehit pilotlar için cenaze töreni düzenleniyor. Cumhurbaşkanı, Ankara'daki Türk Metal Sendikası Kadın İşçiler 20. Büyük Kurultayı'nda çoğunluğu erkek olan katılımcılara seslenip 3 çocuk isteğini tekrarlıyor. O anda cenaze törenine katılması, bir Fatiha okuması gerekmez miydi? Ya yandaş basına ne demeli? Yürekleri yetmediği için şehit babasının başlıktaki sözüne yer vermiyorlar.

İktidara göre Avrupa’yla ortak uçak yapıyorlarmış. Bunları ancak kömür makarna dağıttıklarınıza inandırırsınız. Elin 1960 model uçaklarına gencecik pilotları koyuyorsunuz, ama hepinizin altında sıfır model Mercedes zırhlı otomobil. Bir F-16 Savaş Uçağının fiyatı, 25 milyon dolar. Erdoğan başbakan iken 2013’te alınan uçağın fiyatı 120 milyon dolar. Cumhurbaşkanlığı görevini yerine getirirken seyahat etmek için 2014’te aldığı uçak ise 185 milyon dolar. Saraya harcanan para yaklaşık 600 milyon dolar. Mimarlar Odasına göre sarayın elektrik, su, doğal gaz, ısıtma, soğutma, temizlik, peyzaj gibi aylık sabit giderleri 9 milyon dolar. Yolsuzluğa konu olan para 87 milyar dolar. Yalnızca son parayla 3200 adet veya 2,5 aylık saray gideri ile bir adet F16 savaş uçağı 1 uçak alınabiliyor. O baba oğlunun bayrağa sarılı tabutuna sarılıp gözyaşı dökerken hiç mi içiniz sızlamadı? Şehit babası feryadında haksız mı?

13 yıldır ülkeyi yönetenler, tüm kuvvetler ayrılığı gereken birimleri bile tek elde toplamasına karşın (ülkede iyi şeyler de yaptı ki yapacak elbette) kötü giden her şey için hep suçlayacak birisini buldular. Hep bir düşman üreterek herkesin dikkatini oraya çevirip, yanlışlarını eksikliklerini kendi oluşturdukları düşmana yüklediler. Suçlular CHP, MHP, bürokrasi, asker, dış mihraklar, yargı, paralel yapı, şimdilerde MB. Hep bir suçlu bulunuyor. Sağlıkta işler iyi gitmiyor mu? Suçlu hazır doktorlar. Eğitimde işler iyi gitmiyor mu? Öğretmenler iktidarın hızına ayak uyduramıyor, kendini geliştirmiyor. Mahkemeler mi? Önceleri hepsi ulusalcıydı, şimdi hepsi paralel. İşin ilginç yanı hepsi paralel olan yargı 1 yılda hepsi ak yargı oldu. Halk da onları parçalayıp ezip hizaya getirip iktidara oyları ile teslim etti. CHP nerdeyse 40-50 yıldır iktidarda değil ama hala suçlu. 13 yıldır ülkeyi yöneten iktidar suçsuzken nasıl oluyor da kötü gidenlerin faturası AKP’ye değil de CHP’ye çıkar, bir kesim halk hala bunlara nasıl inanır anlamıyorum.

Bu arada birkaç konuyu dile getireceğim. Bazı yorumcular “Konu gündemden kalktıktan sonra yazıyorsun” demiş. Ben haftada bir yazıyorum. Yazdıktan sonra gelişen Şah Fırat Operasyonu yazım bu nedenle biraz gecikmiş olabilir. Ayrıca bir okurum da İstanbul’un Fethi’ne saldırı dediğim için alınmış. Niyetimi belli etmişim. Beyler bir yere saldırmadan toprak kazanılmaz. Fatih İstanbul’a saldırmadı da Bizans mı hediye etti? Allah aşkına biraz okuyun, ufkunuzu genişletin. Bu davranışınız bana karşı nasıl tepkili olduğunuzun göstergesi. Ben ak desem siz kara diyeceksiniz nerdeyse.

Zamanında bana “Hoca bak dolar yükselmiyor, niye hala iktidara saldırıyorsun? Ekonomi de iyi gidiyor” diyenler vardı. “Şimdilik sattıkları ile durumu idare ediyorlar, hele satacakları bir şey kalmasın o zaman görüşürüz” demiştim. Bana saldıranlar: 2008’de 1,23 TL, 2010’da 1,57 TL, 2011’de 1,60 TL, 2012’de 1,80 TL, 2013’de 1.92 TL, 2014’te 2,17 TL olan 1 dolar 2,60 TL oldu. Asgari ücretle 2013’te 418 dolar, 2014’te 390 dolar alınırken 2015’te 365 dolar alınabilmesi ekonomimizin nasıl tepetaklak gittiğini gösteriyor. Niye sesiniz çıkmıyor? Doların bu denli yükselmesinin dayanılmaz hafifliği ne olsa gerek?

11 Mart Berkin Elvan’ın ölüm yıldönümü. Utanıyoruz. Katiller nerede? Neden saklanıyor? Polise emri ben verdim diyenlerle onu aramızdan alanlar başlarını yastığa koyduğunda rahat uyuyor mu? Vicdanları rahat mı? Huzurları yerinde mi? Berkin Elvan’ı ve diğerlerini devlet öldürdü, halk yaşatacak.

Varlıkları ile fedakârlığı, üretkenliği, duyarlılığı temsil eden, yetiştirdikleri nesillerle geleceğimizi şekillendiren tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlarım. Yılda bir kez değil her zaman saygı duyduğumuz kadınlarımız olması dileğimle, saygılarımla, hoşça kalın.