Yüreğimiz yanıyor. Ramazan-ı Şerifte dahi, İslam Dünyası kan ağlamaya, bizlerin yüreklerini dağlamaya devam ediyor. Bosna, Arakan, Mısır, Suriye, Irak, Bangladeş, Çeçenistan, Sudan, Somali, Gazze, derken son zamanlarda Doğu Türkistan da artan zulüm ve katliamlara her geçen gün yenileri ekleniyor..


          Zalim Çin hükümeti, onlarca yıldır Doğu Türkistan’ın kadim Türk şehirlerinde, Müslüman kardeşlerimize bitmek tükenmek bilmeyen katliamlar uyguluyor..Ramazan-ı şerifte dahi sözüm ona hür Dünyanın gözü önünde, Müslüman kardeşlerimizin hak ve özgürlüğünün en temel esaslarından biri olan, inanç ve ibadet hürriyetine engel olunmasının ötesinde, bu bahane ile kardeşlerimiz en ağır tahammülsüz zulümlere maruz bırakılıyor..

         Evet, Türkistan’da oruç tutmak yasak. Kuran eğitimi yasak. Başörtülü kadınlar taciz ediliyor. Bu durumlara karşı çıkanlar işkencelere maruz kalıyor ve acımasızca öldürülüyor. Çin’ in resmi verilerine göre Ramazan başından beri onlarca, insan hakları kuruluşlarına göre yüzlerce Müslüman yaşamını yitirdi. Binlercesi cezaevlerine konuldu.  Çin hükümetinin soykırıma dönüşen uygulamaları, her yıl yüzlerce müslümanın hayatını kaybetmesiyle son bulurken, Batının yaptığı şey sadece suskun kalmak ve bu zulme ortak olmaktır.

           Bizler de Tire ilçemizde bu zulme tepkimizi göstererek dik duruşumuzu sergilemek adına bir etkinlik tertip ettik. Hira Derneği ve Teira Riders motorsiklet kulübümüz ile ortak hareket ederek, tüm Tire halkını bu onurlu duruşa davet ettik. Dünyanın bir ucundan soydaşlarımıza ne faydamız olabilir ki diye düşünmedik. Biz bize düşeni yaptık. Etkinlik öncesinde sosyal medya da takiplerimize baktığımızda herkesin klavye başından bir tepkide bulunduğunu gördük. Bu tepki sahaya inmeli ve tek yürek olarak haykırılmalıydı. Bunun için harekete geçtik. Güzel bir etkinlik oldu. Ramazan-ı şerifin oluşturduğu manevi atmosferde iftara yakın dakikalarda zulmün son bulması için Rabbimize dua ettik hep bir ağızdan. Ve sonrasında simit ve su ile iftar açık. Aman Allah’ım bu ne büyük bir haz. Rabbimize hamdolsun….

        Ve şimdi soruyorum. Doğu Türkistan deyince, Türk deyince mangalda kül bırakmayanlar neredeydiniz?  Sosyal medyada Soydaşına işkence fotoğraflarını paylaşınca görevim bitti sananlar neredeydiniz? Bu bir sivil harekattı. Hiçbir siyasi amacı da yoktu.. Ey bazı siyasi parti temsilcileri neredeydiniz? Eyy tüm cemaat önder ve gönüllüleri neredeydiniz? Neredeydiniz eyy Müslümanlar?  Okul saatinde sınıfta çocukları bırakıp ota çöpe  eylem yapanlar, okullar tatil diye mi gelmediniz? Neredeydiniz?  Evet beyler o beş çeşit yemek, üç çeşit salata olan sofralarınızdan mı vazgeçemediniz. Yoksa “ Amaan burası Tire” diye düşünüp yan gelip yatmayı mı tercih ettiniz.?  

        Allah şahittir ki zalime zulmünü haykırmak için biz oradaydık. “ Biz ne yapabiliriz ki” deyip sessiz kalanlardan olmamak, şahitliğimizi haykırmak, kör, sağır ve dilsizlerden olmamak için oradaydık. Ve nerede bir zulüm varsa bizler tek başımıza bile kalsak yine orada olacağız. “Zulme rıza zulümdür” buyuran Hz. Peygamberimizin ümmeti olmanın adıydı orada durmak. Bu duruşa destek olan tüm kardeşlerimi ağabeylerimi tebrik ediyorum. Göstermiş olduğunuz erdemli duruşunuzdan dolayı sizlerle omuz omuza olduğum için kendimi mutlu addediyorum. Bu haykırışa destek olamayanları da vicdanlarıyla baş başa bırakıyor, özellikle Türklük denilince ortaya atılan kitlelerin samimiyetine de asla ve kata inanmıyorum. Saygılarımla, sağlıcakla…