2014 – 2015 eğitim öğretim yılı geçen hafta sorunlarla başladı. Atamalardaki gecikmeler, rotasyon bilmecesi, okul müdürlerinin siyasi olarak değiştirilmesi, öğretmenlerin ekonomik sıkıntıları v.s. Ancak bu öğretim yılına en sorunlu giren okul sanırım Öğretmen Melahat Aksoy İlkokulu ve Ortaokulu. Sorun ikili öğretim. Hani bir söz vardır, insan başına gelmeyince anlamaz diye. Bu okulumuzun dışında okuyan yavrularımızın da aynı sorunu olsaydı, siz de yakınacak, çözüm için yetkili yerlere başvuracaktınız. Onun için bu sorunu tüm okullarımızın ve öğrenci velilerimizin sorunu olarak kabul edelim. Bu okulumuzun sorununa mutlaka çözüm bulalım. Partili partisiz bu çözüme destek olalım, elimizden geleni yapalım.

İlçemizde ikili eğitim yapan tek okul Öğretmen Melahat Aksoy İlk ve Ortaokulu kalmış. Bu soruna gerek bakanlık gerekse ilçe yöneticileri birkaç yıldır hiçbir çözüm üretememiş. Ortaokul bölümü 06.30‘da eğitime başlayacak, ilkokul bölümü ise 14.00’de eğitime başlayacak, 19.00’a dek devam edecek. Şimdi çocuğunuzun bu okulda okuduğunu düşünün. Bilhassa kışın ilkokul 1. sınıfa giden öğrencinizin son iki ders saatini karanlıkta geçireceğini. Tam beş saat aralıksız ders gören öğrenci bir de karanlığa kalacak. Ana baba olarak 19.00’da çocuğunuzu almaya gideceksiniz. Diğer aileler o sırada yemeklerini yemiş, TV başında kahvelerini yudumluyor olacaklar. Bu saatte eve gelen çocuk yemeğini yiyip o yorgunlukla ders yapabilir mi? Öğrenci velilerinden biri okulun açıldığı gün yapılan basın açıklaması sonrası “Kızım son ders saatlerinde sıranın üstüne kapanır, uyur.” diye yakınıyordu. Ortaokul öğrencileri için de sorun aynı. 06.30’da derse girecek öğrenci sabah kalkıp kahvaltı yapacak, giyinecek, yani 05.30’da kalkacak. Ondan sonra derse nasıl adapte olacak hiç düşündünüz mü?

Buradan başta Sayın İlçe Milli Eğitim Müdürü olmak üzere herkese sesleniyorum. Sayın müdürüm gereken girişimlerde bulunun. Bu sorunu ivedilikle çözümleyin. Ya bir başka boş okula buradaki fazla sınıfları yerleştirin ya da okulun bahçesine 8 derslikli yeni bir bina yapın. Basın açıklamasında 8 derslikli yeni bir okulun yapılması pahalı olması gerekçesiyle vazgeçilmiş. Şaka gibi. Bu geçen hafta yazdığım yazımı doğruluyor. Eğitimden anlamayanlar bu kurumun başına getirilirse olacağı bu. Çocuklarını özel okula gönderenlere para yardımı yapılırken buraya pahalı diye okul yapmamak hangi akıl ve mantığa sığar? Yalnız Tire’de devlet okullarında okuyan ve özel okula geçmek isteyen 190 öğrenci velisine 604 500 TL(eski parayla 604,5 milyar) yardım yapılmış. Bir de Türkiye genelini düşünün. Benim bildiğim devlet, devlet okullarında okumaları için destek vermeli. Özel okullarda kim çocuğunu okutur? Maddi durumu iyi olan. Sen okul yapmak pahalı de, bu kadar parayı verirken hiç düşünme. Pes vallahi.

Sevgili veliler bilhassa size büyük iş düşüyor bu konuda. Milli Eğitim Müdürlüğünü ve Milli Eğitim Bakanlığını dilekçe bombardımanına tutun. Bu sizin hakkınız. Okul idarecilerine ve öğretmenlerine böyle destek verebilirsiniz ancak. Onların söyleyemediklerini siz açıkça söyleyebilirsiniz. Sayın Belediye Başkanım, sizin yapabileceğiniz bir şey varsa siz de destek olun. Gerçi bu sizin göreviniz değil ama gerekirse iktidarın ilçe başkanlığı ile görüşüp bu konuya çözüm bulun. Bu bir parti konusu değil. Tüm Tire halkının sorunu.

GELELİM DİĞER EĞİTİM SORUNLARINA. Türkiye’de hemen hemen tüm milli eğitim ve okul müdürleri değişti. İktidara yakın sendikaya üye olanlar, birkaç istisna dışında bu görevlere getirildi. Yıllarca görev yapmış, tecrübeli, sınav kazanmış, başarılı olmuş önemli değil. Yeter ki iktidarın adamı ol. Sayın Milli eğitim Bakanı sizden bir ricam var. Şu okullarımızı, bilhassa yeni, tecrübesiz müdürleri atadığınız okulları bir dolaşın. İşler nasıl bir keşmekeş içinde bir görün. “Ben bu işlerden anlamam, siz nasıl biliyorsanız öyle yapın.” denilen yerler göreceğinize eminim. Onların suçu yok. Bu müdürleri seminerlerde eğittiniz mi? Yetiştirdiniz mi? Sanmıyorum. Dediğim gibi sendikanızdan olsun yeter. Kısacası zaten sağlıklı yürümeyen Milli Eğitimi iyice arapsaçına çevirdiniz.

Duyumlarıma göre öğretmenler için de rotasyon geliyormuş. İyi de bu değişiklik ne gibi sorunları beraberinde getirecek hiç değerlendiniz mi? Örneğin bu öğretmenlere ödenecek yolluklar bütçeyi ne kadar zarara sokar? 10-20 küsur yıllık bir öğretmen evini almış, yerleşmiş, düzenini kurmuş. Bunu başka bir il ve ilçeye göndermek o ailede ne sorunlar yaratır? Çocuklarının yeni okulunda yaşayacağı sorunlar. Hele ilkokulda ise o çocuğun öğretmeninden ayrılıp başka bir öğretmene alışması, yaşayacağı duygusal sıkıntılar hesaplandı mı? Ama olsun varsın, önemli değil. Eğitimimiz yaz-boz tahtası. Tepedekilerin keyfi yerinde mi? Gerisi önemli değil. Biz zaten zengin bir ülkeyiz(!), ekonomimiz çok iyi(!) ya bizi etkilemez. Bu ülkede demokrasi de harika. Herkes eşit. Kişi başına düşen gelir ortalama 11 bin dolar(!), yani 4 kişilik bir ailenin yıllık geliri 90 bin(90 milyar), aylık 7,5 milyar. Daha ne isteyelim? Ne güzel geçinip gidiyoruz. Şikâyet etmeye hakkımız yok. Oturalım oturduğumuz yerde. Hele ben. Kime ne anlatıyorum? Saygılarımla, hoşça kalın.