2 hafta önce Cuma namazındayım. Namaz öncesi eski müftümüz(tanıdığım kadarı ile saygı duyduğum aydın din adamlarımızdandır) konuşma yapıyor(her camide dinleniyor). Konu Kuran-ı Kerim. Bir ara şöyle dedi: “Bazıları diyor ki Kuran’ı hatmetmek için okumaya gerek yok. Parmaklarını yazıların üzerinde gezdir, hatmetmiş olursun. Böyle bir şey mümkün mü? Kuran’ı okuyup anlamadan hatmetmek olur mu?” içimden “Sağ olasın hocam. Ben bunu bir türlü bazı okurlarıma anlatamamıştım. Hislerime tercüman oldun” dedim. Müftüm doğru söylüyor. Kuran’ı anlamadan okumak neye yarar? Kutsal kitabımızı Arapça okuyamaya çalışan(din görevlileri hariç) halkımızın kaç tanesi(bir harfin anlamı tamamen tersine çevirdiği düşünülürse) doğru okuyor? Okuduğunun anlamını biliyor mu? Nerede? Ama biz söylersek dinsiz oluyoruz.

CAMİLERDE TOPLANAN YARDIMLAR

Yine aynı gün müftümüz konuşmasının sonunda diyanet vakfına yardım edilmesini, bunun için namaz sonunda para toplanacağını söyledi. (Ben bu tür para toplanmasına baştan beri karşıyımdır. Geçmişte bir arkadaşımın babası para toplanmasına yardım ediyor. Namaz bitiminde para toplanıyor. Cemaat dağılıyor. Toplanan parayı almaya gelenlerden biri babamıza 20 TL uzatıyor. Baba “Bu ne?” deyince “Yardım ettin, onun karşılığı” deniyor. Baba öfkeyle parayı geri veriyor. Demek ki her toplanan paradan toplayıcılar da nemalanıyor. Bu bir ticaret haline gelmiş.) Neyse devam edelim. Namaz bitti, dışarı çıkıyoruz. Para toplayan kişi, önümde 7-8 yaşlarında çocuğu ile giden tanıdığına ismiyle boş geçmemesini söyledi. Kişinin cevabı artık toplumun bu konuda bilinçlendiğinin göstergesi idi. Dedi ki: “Parayı 3,5 milyonluk zırhlı Mercedes’e binen Diyanet İşleri Başkanı’ndan alın.” Doğru değil mi? Devlet diyanete o kadar para ayırıyor? Hala para toplama peşindeler.

Cami yapımı için de para toplanır. “Evime ekmek, et nasıl alacağım, çocuğumun ayakkabısı da parçalandı, ne yapmalı” diye düşünen kişilerden cami yapımı için para istenmesi de hoş değil. Bir keresinde Sivas’ta yapılacak cami için Sivas’tan üç kişinin para toplamaya İzmir’e geldiğine tanık oldum. Bunların yol parası, yeme-içme, konaklama masrafları nereden karşılanır? Ceplerine para girmeden bu işi gönüllü yapacak babayiğit var mıdır? Sanmıyorum. Okullara yardım iyice kısıtlandı biliyorsunuz. Ama ihtiyaçlar var. Bağış toplayalım derler, Milli Eğitim “Yakarım” der. Camilerde namaz çıkışında makbuzsuz para toplanır, müdahale yok!  

DEVLETİN ÇİVİSİ ÇIKTI.

Başbakan kaç günde görevlendirildi? Nedeni? Akla her ihtimal geliyor. Erken seçime gitmek için süreyi doldurmaktan tutun, yarım kalan işlerini tamamlamak için zaman kazanmaya kadar her şey kafaları kurcalıyor.

Eski hükümet şu anda istifa etmiş durumda. Yeni hükümet kurulana dek görevini sürdürecek. Artık atama yapamaz. Ama bizde 7 Haziran seçimlerinin üzerinden yaklaşık 1 ay geçmesine karşın görevi fiilen sona eren AKP eski hükümeti, seçimlerden bu yana 57’si üçlü kararnameyle olmak üzere tam 663 atama yapar. Atamalarda Danıştay’ın geçmişte verdiği kararlar da göz ardı edilir. 29 rafineriyi satışa çıkarır. Suriye ile savaşmak için meclis kararı olmadan harekete geçer.

Kararnameler kişiye özel çıkarılır, iş bitince kaldırılır. Örneğin kat çıkma yasağı iptal edilir, yandaş 1 kat daha çıkar, ardından kararname geri alınır. Müdür ve idareci atamaları arap saçına döner. Gelen ve giden müdürlerin akıbeti meçhuldür. 12 yılını dolduran öğretmenler zorunlu okul değiştirecek denilir. Öğretmenlerimiz buna göre tayin ister, başka okullara atanır. Ardından yasa 15 yıla çıkarılır. Atananlar atandıkları ile kalırlar.

Ertuğrul Akbay’ın garajı kaçak diye yıkmaya kalkanlar, Zarrab’ın yalısına yıkım kararı vermez, 80 bin TL ceza keser. Sit alanında yer alan Erdoğan ve ailesinin de villalarının bulunduğu iddia edilen Urla villaları Bakanlığın 5 maddelik kararıyla kurtarılır. 3. derece sit alanına dönüştürülür.

Merak ediyorum. Facebook sayfasında "Sıcak diye oruç'u bırakmayın burası daha sıcak. K. Atatürk" yazılı bir mesajla  Atatürk’e hakaret eden İnegöl Milli Eğitim Şube Müdürüne ne ceza verildi? Yakında Milli Eğitim Müdürü olursa şaşmayın. Daha geçen hafta TRT’de bir belgeselde Atatürk ve İnönü’ye hakaretler yağdırıldı. Muhteşem RTÜK uyuma, gerekeni yap.

 HALLAÇOĞLU’NA

Saygı duyduğum birisi idin. Ama düşüncesizce yaptığın konuşmanla içindeki kini ortaya koydun. Söylediklerini cahil biri söylese neyse, kulak asmazdım. Sen ki Atatürkçüyüm diyorsun, ancak daha laiklik ilkesini anlamamışsın. Cumhurbaşkanlığı seçiminde İhsanoğlu’na oy verenler komünist değildi de Baykal’ı seçerken mi komünist oldular. Neyse MHP yöneticileri gerekeni yaptı. Teşekkür ederim.

Şimdiden tüm okurlarımın mübarek Ramazan(Şeker) Bayramını kutluyor. İslam alemindeki çatışmaların, cinayetlerin sona ermesini diliyorum. Saygılarımla, hoşça kalın.