Kırık cam ve suç…
Çöp ve suç…
Birbirinden bağlantısız gibi görünen kavramlar arasında aslında çok güçlü bağların olabileceğini hiç düşündünüz mü?
Doğrusu ben hiç düşünmemiştim.
Taki bir suç psikologu olan Philip Zimbardo’nun “Kırık cam teorisini” okuyana kadar.
Nedir bu kırık cam teorisi dediğinizi duyar gibiyim.
Fazla meraklandırmadan anlatayım..
Zimbardo, 1969 yılında bir deney yapar.
Deneyinde plakası olmayan iki arabayı Kaliforniya’nın Bronx ve Palo Alto semtlerinde terk ederek gözlemlemeye başlarlar.
Bronx, suç oranının yüksek, sosyo ekonomik seviyesinin düşük olduğu bir kenar mahalle semtidir.
Palo Alto, ise daha yüksek hayat standartlarına sahip bir semttir.
1959 model araçların ortak özelliği her ikisinin de plakaları sökülmüş.
Kaputları ise aralıklıdır.
Bronx semtindeki arabanın akıbetini tahmin etmek zor değil. Araba bırakıldığından yaklaşık 
üç gün içinde baştan aşağı yağmalanmıştır.
Palo Altoda ise bir hafta geçmesine rağmen kimse arabanın yanına bile yaklaşmamıştır. Ta ki Zimbardo ve öğrencilerinin sağ kalan arabanın yanına gidip ve çekiçle kelebek camını kırana kadar. Daha ilk darbe indirilmiştir ki çok kısa sürede çevredeki insanlar da olaya dahil olup birkaç dakika içinde o arabada kullanılmaz hale getirirler.
Bu deneyden Zımbardo, “ İlk camın kırılmasına yada çevreyi kirleten ilk duvar yazısına izin vermemek gerek. Aksi halde kötü gidişatı engelleyemeyiz” sosyolojik yargısına varır.
Bu sosyolojik deney dünyada birçok yerel yönetim tarafından şehrin düzeninin sağlanması ve suç oranlarının azaltılması için kullanılmış. En başarılı örneğini de tam bir suç cenneti görünümündeki Newyork şehrinde 1994-2001 yıllarında yaşanmış.
Şehrin başkanı bu teoriyi uygulayarak Newyork şehrini suçtan arındırıp yaşanabilir güvenli bir şehir haline getirmiş.
Newyork şehri başkanı Rudy Guiliani yöntemini şöyle açıklıyor “ Metruk bir bina düşünün. Binanın camlarından biri bile kırılsa, o camı hemen tamir ettirmezseniz çok kısa sürede oradan geçen herkes bir taş atıp binanın tüm camlarını kırar. Ben ilk cam kırıldığında hemen tamir ettirdim. Bir elektrik direğinin dibine ya da bir binanın köşesine biri bir torba çöp bıraksın. O çöpü hemen oradan kaldırmazsanız her geçen çöpünü oraya bırakır ve çok kısa sürede dağlar gibi çöp birikir. Ben ilk konan çöp torbasını kaldırdım.”
Ne dersiniz  dostlar..
“Toplumsal barış”, “Açılım” ile kırılan ülkenin camlarını, canlarını yeniden takmanın zamanıdır. Tek bir cam kırığına bile tahammülümüz yok.
Burası bizim mahallemiz. 
Burada biz yaşıyoruz..
Sınırlar, kıtalar ötesinden ahkâm kesenleri dikkate alacak ne zamanımız ne can ve camlarımız var…
Kırık camlar için canlarını verenlere destek olma, elimizden geldiğince “yapacağımız bir şeyler var mı” deme ve yapma zamanıdır..