Nurettin GönenBasında yer alan haberi okumuşsunuzdur. Bu, bir çarpıp kaçma haberi. Çok da ilginç sonuçları olan bir olay… Haber neydi? Hatırlayalım isterseniz… Gaziosmanpaşa Çukur çeşme Caddesi’nde 15 Ekim’de meydana gelen kazada, amcasının evine giden ilköğretim okulu öğrencisi 12 yaşındaki Sevim Akbaş, Şehit Mustafa Yeşil Altgeçidi’nden hızla gelen bir otomobilin çarpması sonucu ağır yaralandı. Olaydan sonra, küçük kıza çarpan arabanın peşine düşen polis, 25 MOBESE ve 60’a yakın işyeri kamerasını inceledi. Polis, kamera görüntülerinden Sevim Akbaş’a çarpan otomobilin Gaziosmanpaşa’da bir kaportacıya getirildiğini belirledi. Sonrasından da suçlu yakalandı ama çok kısa bir süre sonra Savcı, henüz 12 yaşındaki Sevim’e çarpıp ağır yaralayan ehliyetsiz sürücüyü serbest bıraktı, ardından 32 gündür yoğun bakım yatağında yaşam mücadelesi veren küçük çocuğu ifade vermesi için adliyeye çağırdı… Olayın neresinden baksanız trajedi… Sen hem suçluyu bırak, hem de bir aydan süredir yoğun bakımda yatan, beslenmesi bile, göbeğinden açılan bir delik vasıtasıyla yapılan küçük Sevim’i ifadeye çağır… (Polislerimizin harcadığı çaba da boşa gitmiş ne yazık ki…) Sürücünün ehliyetinin olmaması ve olay yerinden kaçması başlı başına birer suç teşkil ederken, serbest bırakılmasına bir anlam veremiyorum. Adalet kişiye göre dağıtılmadığına göre, bu kararlar neye göre veriliyor anlayabilmiş değilim. Anlayabilen varsa bana da anlatsın lütfen… Sevgiyle, hep… GÜNÜN İNSANI ‘Geceleri uyuyamıyorum.’ Diyen hastasına, ‘Halkımızı saysana evladım diyen’ Doktoru günün insanı ilan ediyorum… GÜNÜN KOMİĞİ ‘Geçen günkü yolsuzluk olayında yoktunuz Ahmet Bey, gözlerimiz hep seni aradı.’ Diyen arkadaşı günün komiği ilan ediyorum… GÜNÜN GERÇEĞİ Kitap alıp okumayanlar mazeret olarak, ‘Benim hayatım roman zaten.’ Derler… GÜNÜN SÖZÜ Mutluluk, gençlikte beklenmedik şeylerde, yaşlılıkta ise alışkanlıklarda aranır. (P. Courty) GÜNÜN SORUSU Bozulan dostluktan sonraki nefret, meyvelerin en öldürücüsü müdür? GÜNÜN DİZESİ Seni seviyorum Bağda çiçeklenen salkım Dalda allanan meyve Öttükçe kendini tüketen kabakçı kuşu Öğütler bunu bana (Adnan Özer) ÇOCUK YETİŞTİRMEK Fatih sultan Mehmet çocukken, sınıfta hiç akıllı durmaz, önünde oturan çocuklara kalem batırır, bağırır, çağırır, hocası Akşemsettin bir şey dediği zaman “sen bana bir şey diyemezsin ben padişahın oğluyum” diye tehdit ederdi. Akşemsettin artık bu durumdan rahatsız ama bir o kadarda çaresizdi. Padişahın karşısına bu konu hakkında gitmekten hayâ ediyordu. Padişaha çocuğunu şikâyet etmek düşüncesi ona çok ağır geliyordu. Bir gün artık her şeyi göze alıp padişahın huzuruna çıktı ve olanları ona sıkılarak anlattı. Padişah durum karşısında bir müddet düşündü ve o müthiş planını Akşemsettin’in kulağına usulca açıkladı. Aman yarabbi bu ne plandı, mümkün değildi bu planı uygulamak. Akşemsettin plan konusundaki rahatsızlığını padişaha ilettiyse de padişah onu dinlemedi ve bu iş olacak dedi. Ertesi gün yine ders ortamında ve yine Fatih Sultan Mehmet yaramazlık yapıyordu. Akşemsettin’in uyarısına yine aynı tehdit cevabını verdiği sırada padişah ansızın kapıyı açıp içeri girdi. Bu olay karşısında Akşemsettin hiddetlenerek padişaha bağırdı ve bir tokat atarak, bu şekilde sınıfa giremeyeceğini izin istemesi gerektiğini söyleyerek derhal dışarı çıkmasını istedi. Padişah mahcup bir şekilde boynunu bükerek özür diledi ve dışarı çıktı. Olaylar karşısında Fatih Sultan Mehmet’in nutku tutulmuş ne yapacağını şaşırmıştı. Güvendiği babası tokat yemişti. Fatih Sultan Mehmet allak bullak olmuştu. Az sonra kapı vuruldu ve padişah mahcup bir şekilde içeri özür dileyerek girdi… Plan muhteşem işlemişti… O günden sonra Fatih Sultan Mehmet asla yaramazlık yapmadı. Çünkü güvendiği dağlar kar almıştı artık… İşte Akşemsettin’in kulağına fısıldanan muhteşem plan, işte çocuk eğitiminin önemine en güzel örneklerden bir tanesi… Koskoca padişah, sırf çocuğunu terbiyesi ve başarısı için gözünü kırpmadan tokat yemeği göze almıştı… Bizler de her türlü güzel şeyi onlar için niye yapmayalım ki… Sevgiyle, hep…
Editör: Haber Merkezi