Her şeye rağmen, bütün mücadelemize rağmen şu kaynak kitap kullanımından eğitimcileri, kitapları bedava veriyoruz diye bize lütufta bulunduğunu söylemeye çalışan siyasileri eğitimi politikaya alet etmekten vazgeçiremedik. Evet, AKP iktidarına kadar bizler çocuklarımızın eğitim materyallerinin giderini kendimiz karşılıyorduk. AKP iktidarında öğrencilerimizin ders kitapları devlet tarafından ücretsiz olarak sağlanmaya başladı tabiî ki bunun getirdiği maddi külfette Eğitime Katkı Paylarıyla ve vergilerimizle karşılandı. Yani bu siyasete alet edilecek kadar büyük bir lütuf değildir ve hiçbir politikacı bu giderleri cebinden karşılamamaktadır. Ancak eğitim camiasından aldığımız sürekli şikâyetler “Kitapların müfredatlarının boş olduğu” yönündedir. Bu durum da haklı olarak öğretmeni kaynak kitap kullanmaya yönlendiriyor. Bu noktada eğitimciler haklı gibi görünse de; Konuyla ilgili Genel Müdürlük ve Müsteşarlık düzeyindeki görüşmelerde özet olarak çıkan tek bir sonuç var. “Kitapları dağıtan kurum da, sınavları yapan kurum da devlet kurumudur ve bu kurum dağıttığı kitaplar dışında kaynak kitaplardan soru sormamaktadır. Kitapların içeriğinde eksik veya yanlış varsa devlet her eğitim öğretim yılı sonunda her ders öğretmeninden ve Ülke genelinden görüş ve öneri alarak kitap basmaktadır.” 

        Ülkenin ekonomik düzeyi her ne kadar harikulade gösterilmeye, pembe tablolar çizilmeye çalışılsa da vatandaşın ekonomik durumu bellidir. Asgari ücret bin (1000) lira’ dır şimdi bu ücret üzerinden bir hesaplama yapalım değerli okurlar; bu gün lisede öğrenim gören bir öğrencinin diğer kırtasiye giderleri hariç sadece kaynak kitap gideri asgari üç yüz (300), kırtasiye giderleri de el mahkum alınması gereken malzemelerdir ancak biz bunu şimdilik görmemezlikten gelelim vatandaşımızın bölgemize göre iki çocuğu olduğunu hesaba katalım. İkinci çocuk ortaokulda veya ilkokulda ise en asgarisinden iki yüz (200) TL onun kaynak kitap gideri, yok eğer üniversitede ise giderleri hiç sormayın zaten. Kırtasiye giderlerini de hesaba katarsak ilköğretimde ve ortaöğretimde çocuğu olan bir ailenin sadece kaynak kitap ve kırtasiyeye yaptığı harcama bir asgari ücret tutarındadır. Ya kıyafet giderleri? Onları da öbür ay alalım dese okul idareleri çocuğu okula almaz vallahi. Bu konuyu üç yıl önce bir kere müracaat konusu yaptık ve bazı okullar maarif müfettişlerince incelendi, dediğimiz konular tespit edildi ancak “Devlet bu işten katma değer kazandı” diyerek işleme gerek olmadan üstü kapatıldı gidildi. 

        Vatandaşı düşünen mi nerdeeee… Devletimiz verginin de vergisini alma durumundayken seni kim düşünür Mehmet amca, Ayşe teyze. Ama biz yine de Cumhurbaşkanından başlamak kaydıyla Başbakan’ a Milli Eğitim Bakanına, Bakanlara, Milletvekillerine, Valilere, Kaymakamlara, Milli Eğitim Müdürlerine, Okul Müdürlerine, Öğretmenlere, Siyasilere bir soralım bakalım belki bir cevap veren olur.

        Ey devlet büyükleri, Ey siyasi irade “Zorun eğitim 12 yıl değil mi? Zorunlu eğitimin giderleri devlet tarafından karşılanmaz mı? Devletin bedava ders kitaplarının içi neden boş? TEOG ve LGS sınavlarında soruları kaynak kitaplardan mı soracaksınız? Eğer her Eğitim Öğretim yılı sonunda kitaplar hakkında öğretmenlerin görüş ve önerilerini alıyorsanız neden öğretmenlerin önerileri doğrultusu kitapları düzenleyip müfredatlarını doldurmuyorsunuz? her şeyden önemlisi öğrencilerimize ders kitaplarını ücretsiz veriyoruz diye bu konuyu politika malzemesi yaparken niçin eğitimciler velilere bu kitaplar işe yaramıyor, eksik, boş bahanesiyle beklide ders kitaplarından daha pahalı kaynak kitaplara yönlendirmektedir. Kuvvetle muhtemeldir ki ücretsiz ders kitapları dağıtılmasa ve veliler tarafından kitaplar temin edilse eğitimciler daha insaflı davranıp belki de velileri bu kadar külfete sokmazlardı.
       Uzun lafın kısası ya kitapları veliler alsın bu iş politika malzemesi yapılmasın. Ya da kitaplar işe yarasın veliler külfete sokulmasın. 
       Hoşça kalın sağlıcakla kalın.