2008 yılından bu yana Doğu dağ köylerimizin taşıma sorununun önüne geçilmesi için yerel basında olsun, ulusal basında olsun çok defalar yazılar yazdık yetkilileri gerek basın aracılığıyla, gerekse yazılı olarak çok defalar uyardık. Yetmediproje hazırladık, maliyet hesabı çıkarttık. Bu köylerimizdeki miniklerin bu çileden kurtarılması gerektiğini üzerine basa basa tekrar tekrar söyledik. Daha kazanın olduğu gün bu yönde yine basında yazımız çıkmıştı. Ancak yetkililer sesimize kulak tıkayıp ses vermemekte kararlı; ama biz de sesimizi ta Ankara’ya kadar duyurmaya kararlıyız.

Değerli okuyucular düşünün o gün yani 23 Mayıs günü Allah göstermesin o okul servisinde sizin, benim çocuklarımız olabilirdi, yada bu taşıma merkezi okul üzerinde çalışması gerekip de çalışmayan yetkililerin çocukları olabilirdi. Yada Allah göstermesin daha vahim bir kaza olabilirdi. Haftanın beş günü yaşıtlarından iki saat önce uyanmak zorunda kalan ve günde ortalama 70 kilometre yolculuk yapan bu çocuklarımızın başına bu kazanın gelmesi sizce reva mıdır? Bir harf, bir kelime, bir işlem öğrenmek için minik bedenlere yılda 13.000 kilometre yolculuk ettirmek bizlere ve Türk Devletine yakışır mı? Haberleri olsa bilmem kaç bin kilometre duble yol yapan, dağları delip yol geçiren Devletimiz bu işi mi yapamaz? Elbette ki bu iş yapılır ama nedense herhalde haberleri yok. Eğer haberleri yoksa ben buradan tekrar sesleniyorum.

Sayın Kaymakamım, Sayın bölgemiz milletvekili adayları, Sayın siyasi parti İlçe başkanları, Sayın İktidar Partisinin İlçe başkanı; Lütfen çilelerin sona ermesi ve daha büyük felaketlerin önlenmesi adına on bir dağ köyümüzün merkezinde bulunan Büyükkemerdere köyüne bir Taşıma Merkezi Okul yapılması için gereğini yapınız.

Sosyal devlet olmanın gereklerinden birisi olan bu işin yetkililerce gerçekleştirilmesi dileğiyle…

Kazaya maruz kalan tüm öğrencilerimize ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerimi sunarım.