Ergün ÇELİK


Tire Süt Kooperatifi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında toplam 4 yıldır sürdürülen “Süt Kuzusu” projesinde imzalar 8’nci kez atıldı. Anlaşmaya, Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Tire Kaymakamı Mehmet Demirezer ile Belediye Başkanı Tayfur Çiçek imza koydu. Süt alım sözleşmesinden önce İstasyon Salonu’nda kooperatifin seçimsiz 15’nci Mali Genel Kurul’u yapıldı. Ardından ise süt alım sözleşmesine geçildi. Törene, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Aziz Kocaoğlu, Gıda Tarım ve Havancılık İzmir İl Müdürü Ahmet Güldal, İlçe Kaymakamı Mehmet Demirezer, Belediye Başkanı Tayfur Çiçek, çevre ilçelerdeki kooperatif ve birlik başkanları ile çok sayıda üretici katıldı.

“ALNIM AÇIK BAŞIM DİK”
Kooperatifin mali genel kurulunu başarıyla tamamladıklarını ve 24 yıldır üreticinin karşısına alnının açık başının dik olarak çıktığını ifade eden Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, kış aylarında yaşanan süt krizine dikkat çekti. Eskiyörük, “Bakanlığımız ve Tarım İl Müdürümüzün müdahalesi çerçevesinde kooperatif olarak çevre ilçelerimizdeki birliklerin sütlerini 1.15’den alarak üreticiyi fırsatçıların ve tefecilerin elinden kurtardık” dedi. “Ayrım yapmadan, doğruluk ve amacımızdan sapmadan beni bu göreve getiren üreticilerimizin lokmasını büyütmek için mücadele ediyorum” diyen Başkan Eskiyörük, “Hiç kimsenin değil, sadece halkın adamı oldum. İşimizi doğru yaptık. Kaynakları doğru kullandık. Birbirimize inandık ve güvendik. Ülke çapında itibar kazandık. Örnek olduk. Bunun sonucunda toplam 8 yıldır İzmir Büyükşehir Belediyesi’yle örnek projeler yürüten, her projesi tarım bakanlığı tarafından desteklenen bir kurum olduk. Bize güvenerek sahip çıkan ve bu güce ulaşmamızı sağlayan Tarım Bakanlığımıza,  İzmir Büyükşehir Belediyemize, ortaklarımıza,  yönetim kuruluma,  çalışanlarımıza, tüm kurum ve kuruluşlar ile halkımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“TARIMI ŞİRKETLER DEĞİL KÖYLÜMÜZ YAPMALI”
Eskiyörük sözlerini şöyle sürdürdü. “Ülkemizde terör belası yaşanıyor.  İşsizlik ve yoksulluktan dolayı gençler köyünü terk ediyor. Tek kalkınma şansımız olan tarımda bunca zenginliğe rağmen doğuda meralarımız boş dururken hayvan ithalatı yapılıyor. Maalesef üretimi planlayamadık, üreticinin güvencesini sağlayamadık, ulusal bir tarım politikası oluşturamadık. Plansız üretimden dolayı bu krizlerin bedelini çok ağır ödüyoruz. Çok yazık. 3 gün önce Bayburttaydım,  3 gün sonra Elazığ’da olacağım.  Adım adım Anadolu’yu dolaşıyorum. Tarımın, kooperatifleşmenin önemini anlatıyorum. Gittikçe vahşileşen kapitalist sistemde köylümüze kooperatifleşmedikleri takdirde yok olacaklar. Kooperatifleşme öncelikli devlet politikası olmalı. Ülkemizde, barışın sağlanması için, sadece birlik ve beraberliğin yetmeyeceğini güçlü olmamız gerektiğini biliyoruz. Türkiye’nin önemli kalkınma gücü tarımdır. Tire Süt kooperatifi önemli bir modeldir. Anadolu’nun yapısı bozulmaması için tarımı şirketler değil, köylümüz yapmalı. 3-5 tane ineğiyle geçimini sağlayan, çocuğunu okutan köylümüzün ekmeğini savunuyorum. Biz kooperatif olarak para dağıtmıyoruz, bütün kaynaklarımızla onların para kazanmasına yönelik yatırım yapıyoruz. Tirede üretici büyüyor, süt üretimi 10 yılda 6 kat arttı. Yani balık vermiyoruz, olta veriyoruz.” 









Editör: Haber Merkezi