Üreticilerin, sosyal yaşamdan uzak her türlü riske açık ve zahmetli olan üretimi sürdürebilmesi için bu mesleğe bir an önce gereken önemin gösterilmesi gerektiğini belirten Eskiyörük şunları söyledi:

“Tarımda şirketleşmeyi savunanlar şunu bilmeli ki; küçük işletmeleri tasfiye ederek şirket tarımcılığını savunmak ülkemizin geleceğine dinamit koymak kadar tehlikelidir. Tarım işletmelerimizin yabancı sermayenin eline geçmesine çanak tutmaktır. Tarım; çiftçimizin, köylümüzün işidir.  “


YOL HARİTAMIZ TEKELLEŞME DEĞİL KOOPERATİFLEŞME OLMALIDIR
Çiftçilerin ayakta kalması ve üretimin devamlılığının ancak kooperatifleşmeyle sağlanabileceğinin altını çizen Eskiyörük 
“Üreticiler ya birleşecek ya da vahşi kapitalizm karşısında yok olacak. Bu nedenle yol haritamız tekelleşme değil kooperatifleşme olmalıdır”  dedi. 

Kooperatifleşmenin sağlanabilmesi için Tarım ve Hayvancılık sektöründeki yapısal sorunların çözülmesi gerektiğini açıklayan Başkan Eskiyörük, bunun için öncelikle tarımsal örgüt yapısının düzenlenmesinin önemine değinerek şöyle devam etti:

“Kooperatifleşme, öncelikli Devlet Politikası haline getirilerek, üreticilerin örgütlenmesi teşvik edilmeli ve kooperatifler güçlendirilmelidir. Köy kooperatifleri birleştirilerek ilçe bazlı merkezi kooperatife dönüştürülmelidir. Kaynaklar şirket tarımcılığına değil, küçük aile işletmelerinin devamlılığının sağlanmasına yönelik kullanılmalıdır. Desteklemeler; üreticiye yardım anlayışıyla değil,  kooperatifçiliğin geliştirilmesi, üretimin planlanması, kalitenin sağlanması ve gerektiğinde piyasaya müdahale edilmesi gibi uygulamalarda bir unsur olarak kullanılmalıdır. Üreticiye para veren değil, para kazandıran Ulusal bir Tarım Politikası oluşturulmalıdır”.

Editör: Haber Merkezi