Tire ve onun da içinde bulunduğu Küçük Menderes Havzası, ‘süt üretimi’ konusunda Türkiye’nin lokomotifi haline geldi. Son yıllarda yakalanan büyük ivme ile hızla gelişen süt üretimi konusunu, alanında uzman olan ‘Ulusal Süt Konseyi’nin de yönetim kurulu üyesi olan Ege Ünv. Tire Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Harun Raşit Uysal değerlendirdi.


Sağlık bir yaşam ve sağlıklı beslenme için olmazsa olmaz gıda ürünleri olan süt ve sütten imal edilen süt ürünleri, hızla artan dünya ve ülkemiz nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamakta zaman zaman zorlanmakta. Dünya nüfusu 7 milyara, ülkemiz ise 80 milyona dayandı.
Kalabalık insan gruplarını süt ve süt ürünü ihtiyacı için daha çok süt üretime ihtiyaç duyulmakta. Bu da süt üretimi alanında daha akıllıca planlama, uygulama ve teknikler geliştirme yoluna gitmemizi mecbur kılmakta.

İZMİR, TÜRKİYE’DE ÜRETİLEN SÜT’ÜN % 10’NU ÜRETİYOR
Son yıllarda ülkemizde yapılan yerinde hamlelerle süt ve süt ürünü üretiminde hızlı bir yükselme söz konusu. Bu konuda üreticileri teşvik etmek için özel uygulamaları hayata geçiren Tarım Bakanlığı’nın da katkıları ile kentimiz Tire’nin de içinde yer aldığı Küçük Menderes Havzası, sadece İzmir ve Ege Bölgesi’nin değil, Türkiye’nin en önemli süt üretim merkezi haline geldi. Tarım ve Hayvancılık İzmir İl Müdürlüğü'nün 2014 yılı istatistiklerine göre; İzmir'in Ödemiş, Tire, Bayındır, Kiraz ve Beydağ ilçelerinde toplam 1 milyon 236 bin 662 ton süt üretildi. Bu rakam, İzmir’de üretilen ‘süt’ün % 74’üne tekabül etmekte. 81 ili bulunan ülkemizin süt üretiminin % 10’unu İzmir sağladığı düşünülürse, bölgemizdeki süt üretiminin ciddi bir boyutta olduğu daha net anlaşılır.
12 KİŞİLİK ULUSAL SÜT KONSEYİ YÖNETİMİNİN ÜYESİ 
Bölgemizdeki süt üretimini, son yıllarda bu alanda yaşanan gelişmeleri ve ilerlemeleri, süt üretimini arttırmaya yönelik etkinlik, uygulama ve çalışmaları, süt ve süt ürünü gıda ürünlerinin üretimi ile ilgili sanayi tesislerinin artması ve gelişmesi konularında konuşan Prof. Dr. Harun Raşit Uysal önemli açıklamalarda bulundu. Tire’nin, İzmir’in hatta ülkemizin önde gelen süt uzmanı isimlerinden biri Prof. Uysal, Ege Üniversitesi Tire Kutsan Meslek Yüksekokulu Müdürü ve aynı zamanda Ziraat Fakültesi’nde ‘Süt Teknolojisi’ Bölümünde öğretim üyesi. 
Çok önemli bir ulusal görevi de bulunan Prof. Uysal, “Ulusal Süt Konseyi” Yönetim Kurulu üyesi. Ulusa Süt Konseyi’nin 12 kişiden oluşan Yönetim Kurulu’nda İzmir’den 3 isim bulunmakta. ‘Süt’ kelimesini farklı yönleri ile ele alan Uysal, dikkat çeken bilgiler verdi, açıklamalarda bulundu. 

TÜRKİYE’DE ÜRETİLEN SÜTÜN % 10’UNU İZMİR, % 7’SİNİ İSE KÜÇÜK MENDERES YAPIYOR
Prof. Uysal, “Şuanda İzmir, Türkiye’de üretilen sütün % 10’nu üretmekte. Bunun % 7’lik kısmı Küçük Menderes Havzası’ndaki üreticiden gelmekte. Bu nedenle bölgemize Türkiye’ni Hollanda’sı demek pek de yanlış olmaz. Bu oranı arttırma potansiyeli mevcut. Zaten bölgemizde son yıllarda artan süt ve süt ürünü yapma ve işleme tesislerinin artması, orta ve büyük ölçekli işletmelerin buraya yatırım yapması bunun göstergesi.” şeklinde konuştu.

ÜRETİYORUZ AMA İŞLETEMİYORUZ
Her ne kadar son yıllarda bölgemizde süt işleme ve süt ürünü gıda üretme tesislerin sayısının artışa geçmişse de bölgemizde bu alanda yeterli yatırımın olmadığını belirten Prof. Uysal, bölgemizin sütün kaynağını olduğu, fakat üretilen sütün büyük bölümün İzmir dışına götürüldüğü ve oralardaki fabrika ve tesislerde işletildiğini ifade etti. Bunun bölge hayvancılığı ve sütçülüğünün gelişmesi önündeki önemli engellerden biri olduğunu belirtti. Prof. Uysal, Tire’ye fabrika yapmak için çalışmalara başlatan Sütaş’ın bölgeye gelmesinin de önemli bir gelişme olduğunun altını çizdi.

KOOPERATİF TÜRÜ ÖRGÜTLENMELERE ÖNEM VERİLMELİ
küçük çaplı aile işletmelerinin hala bölgede etkili olduğunu, bunu böyle olmasının da olumlu olduğunun altını çizen Uysal, bu gibi küçük çaplı hayvancılık yapan aileleri ve işletmeleri ayakta tutabilmek ve rekabet etmelerini sağlamak için kooperatif tipi örgütlenme ve güç birliği içine girmenin önemine işaret etti. Uysal bu alanda Tire’de kurulan Süt Kooperatifinin çok başarılı bir örnek olduğunu, bunu bölgemizdeki diğer ilçelerdeki üreticilerin de örnek alabileceğini ifade etti.

‘SÜT’Ü KONU EDİNEN ETKİNLİKLER ÖNEMLİ
Tire’de birkaç yıldır yapılan ‘süt sempozyumları’ veya Ödemiş’te yapılması planlanan ‘Süt Bayramı’ gibi etkinliklerin süt üretimi sektörüne olumlu katkı yapacağını belirten Uysal, sütü konu edinen, süt ve süt ürünlerini tanıtan, sütü sevdiren, süt üretimini özendiren her türlü etkinlik, organizasyon ve çalışmanın önemli ve değerli olduğunu desteklenmesi gerektiğini söyledi. 

SÜT SEKTÖRÜNDE GELİŞME ÜÇ AŞAMADA OLUR
Süt üretimi ve teknolojisi sektörünün gelişmesi ve ilerlemesi için 3 aşamalı bir işleyişin sağlıklı yürümesi gerektiğini belirten Uysal, “Birincisi örgütlenme olmalıdır. Kooperatif tipi örgütlenmeler bunun için ideal bir örnek. İkincisi üniversite ve bakanlıklarla işbirliğine gidilerek eğitim ve proje üretimi çalışmalarında bulunmak ve böylece maliyetleri düşürüp, kaliteyi arttırmak. Üçüncüsü ise Tarım Bakanlığı ve İZKA’dan alınacak bir bölümü veya tamamı hibe destekleme veya kredilerle yeni üretim sahaları oluşturmak. Teknolojinin ve bilimsel üretim mekanizmalarının işletilerek üretim oranını arttırmak.

Editör: Haber Merkezi