Dünyada ve bölgemizde, emperyalist ülkeler tarafından oynanan oyunlar ve arttırılan gerilim, ülkemize de tehdit oluşturmakta. Yıllarca terör örgütleri yoluyla ülkemize saldırı halinden olan güçler, bu hareketlerini daha da arttırmış durumda. Hazırlanan ve yürürlüğe sokulmak istenen tüm bu planları ve saldırıları sonlandırmak adına mücadele seviyesini arttırma kararı alan ve sınırlarımız dışında terör gruplarına müdahale ederek yok etmeye başlayan ordumuz, bugün Suriye topraklarında Afrin operasyonu ile adeta bir destan yazmakta.
Bu cesurca askeri destana destek olmak ve askerimizin yanında olduğunu göstermek isteyen yaşlı-genç, kadın-erkek milyonlar askerimize olan desteğini çeşitli şekillerde göstererek moral vermekte. U desteği verenler arasında Tire ŞAİK Lisesi öğrencileri de yer aldı. 
 

ÇANAKKALE’DE BAŞLAYAN DESTAN, AFRİN’DE SÜRÜYOR
Okul yönetimini desteği ile liseli öğrenciler tarafından hazırlanan programda, Çanakkale’de bu yana emperyalist ve Siyonist güçlerle ve onlara uşaklık edenlerle mücadele edip şehit düşmüş gelmiş geçmiş tüm şehitler anıldı. En son olarak günümüzde Suriye, Irak ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde sürdürülen terör operasyonlarda mücadele eden askerler minnet duyguları dile getirildi. 
Okul Müdürü Mustafa Tekkelioğlu ile Okulun matematik öğretmenlerinden olan ve kendisi de şehit kardeşi olan Abdullah Aktürk programda birer konuşma yaptı. Duygu yüklü konuşmalar, kalpleri titretti. 
Okul öğrencileri şehitler için şiirler okudu. Afrin hareketinde şehit düşen şehitlerin isimleri okundu ve hep birlikte ‘Burda’ diyerek seslenildi. Ayrıca okulun giriş salonunda şehitleri anlatan resimlerden oluşan sergi açıldı. Programın finalinde öğrenciler, okulun bahçesinde yan yana gelerek bedenleri ile “AFRİN” yazarak, cephedeki askerlere selam yolladı.

“TÜRK MİLLETİNİN MİLLİ DURUŞU DÜNYAYI HAYRETE DÜŞÜRDÜ”
Okul Müdürü Mustafa Tekkelioğlu’nun duygu yüklü konuşmasında şu ifadeler yer aldı: “Dün vatanımızı işgal etmek için Çanakkale’ye yüklenen 7 düvel, 15 Temmuz’da da besledikleri terör örgütlerini devreye sokarak, vatanımızı işgale kalkıştılar. 2016 yılında takvimler 15 Temmuz gecesini gösterdiğinde büyük Türk Milleti, FETÖ terör örgütünün eli kanlı teröristlerine karşı eşine daha önce dünyada rastlanmamış bir direniş gösterdi. 15 Temmuz darbe girişiminde yüzlerce vatandaşımız bayrağı için demokrasisi için evlatları için şehitlik mertebesine yükseldi. 
Darbe sırasında sınırlarımızda terör örgütleri yurdumuza girmek için bekliyorlardı. Fakat 15 Temmuz’da Türk Milletinin Çanakkale Ruhu şahlandı. Fethullahçı Terör Örgütü hainlerine iyi bir ders vererek vatanımıza ve demokrasiye sahip çıktık.  Ülkeyi darbecilere karşı silahsız savunmanın nasıl olduğunu, milli iradenin nasıl tecelli ettiğini,  kahramanlık destanın nasıl yazıldığını tüm dünyaya gösterdiğimiz bu olaylarda 48 saat içinde 249 şehit verdik. 2196 vatandaşımız ise yaralandı. Hainler ise Çanakkale’de savaştığımız 7 düvele, yani Türkiye’nin güçlenmesini ve bağımsızlığını istemeyen ve terör örgütlerini destekleyen devletlere sığındılar.
Şimdi sıra sınırlarımızda pusuda bekleyen terör örgütlerini temizlemeye gelmişti. Önce Fırat Kalkanı Harekâtıyla, sonra Afrin Zeytin Dalı Harekâtıyla sınırlarımızdaki teröristleri kahramanca temizledik. Sakın Suriye’ye girmeyin, bataklıktan çıkamazsınız diyorlardı, ama Suriye topraklarında dünyaya ibret olacak bir kahramanlık destanı yazdık. 

Fırat Kalkanı adıyla 24 Ağustos 2016’da Cerablus’un DEAŞ’tan alınmasıyla başlayan operasyon, 29 Mart 2017’de El Bab’ın alınmasıyla tamamlandı. Ülkemizin sınır güvenliğini sağlamak, DEAŞ terör örgütünün ülkemize yönelik tehdit ve saldırılarını önlemek, yerinden edilmiş Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine dönüşlerine imkân vermek ve Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde huzur ve güven içerisinde yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak maksadıyla yürütülen harekat başarıyla sonuçlanmıştır. 216 gün süren bu harekatta 67 Türk askeri, 600 ÖSO askeri şehit olurken, 2647 DEAŞ’lı, 425 YPG’li olmak üzere 3072 terörist öldürülmüştür. Bu harekatla PYD’nin Türkiye sınırındaki Afrin ve Kobani kantonlarının birleştirilmesi engellendi.
Fırat Kalkanı’ndan sonra sıra Afrin’e gelmişti. ABD ve Avrupa ülkeleri Afrin’e girmemizi engellemeye çalıştılarsa da Türk Milletinin azmi karşısında başarılı olamadılar. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, hudutlarımızda ve bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak maksadıyla, Suriye’nin kuzeybatısında Afrin bölgesinde, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ’a mensup teröristleri etkisiz hale getirmek ve dost ve kardeş bölge halkını bunların baskı ve zulmünden kurtarmak üzere, 20 Ocak 2018 saat 17:00’den itibaren başlayan ‘Zeytin Dalı Harekâtı’ 18 Mart 2018 tarihinde saat 8:30’da zaferle sonuçlandı. Afrin’de huzur ve güvenin sembolü olan Türk Bayrağı ve ÖSO Bayrağı dalgalanmaya başladı. Böylelikle ABD’nin sınırımızda terör koridoru oluşturma ve terör devleti kurma projesi çökertilmiştir. 58 gün süren bu harekâtta 46 şehit verdik. ÖSO mensuplarından 116 şehit verildi. YPG’lilerden  (İçlerinde DEAŞ’lı da var.) 3698 terörist öldürüldü. Burada dikkatinizi çekmek istiyorum: Hainlerin, satılmışların ordumuzun içinde olduğu ve yerli ve milli silahlarımızın olmadığı yıllarda sadece bir gecede 33 şehit veriyorduk, fakat kayda değer bir terörist öldüremiyorduk. Aktütün, Dağlıca, Derecik, Bingöl baskınlarını unutmadık. Allah bir daha o günleri göstermesin.
15 Temmuz, Fırat Kalkanı ve Afrin Zeytin Dalı zaferlerinin kazanılmasında Türk Milletinin milli duruşu dünyayı hayrete düşürmüştür. 15 Temmuz’un kadın kahramanlarından öğretmen Derya Ovacık, sağ bacağından ağır yaralanmasına rağmen, güzel Türkçesiyle ‘Vatan için bir bacak feda olsun. Vatan ayakta, millet dimdik, önemli olan bu’ diyor.  Güneydoğu’da, Fırat Kalkanı’nda Zeytin Dalı Harekâtında şehit olanların babaları, ‘Vatan sağ olsun’ diyorlar, ‘Gerekirse ben de gider savaşırım, beni de alsınlar askere’ diyorlar. Bir şehit annesi, ‘Bağrıma taş bastırır acıyla yaşarım, evet evlat acısı kolay değil, ama evlatsız yaşanır, fakat vatansız yaşanmaz’ diyor. Bu noktada İstiklal Marşı’ndaki şu mısraları hatırlamamak mümkün mü?
‘Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüdâ,
Etmesin tek, vatanımdan beni dünyada cüdâ!’


Milli şairimiz M. Akif, bu mısralarda, benim ve sevdiklerimin canı vatana feda olsun, ama Allah, Türk Milletini vatansız bırakmasın, diyor.
Çanakkale Savaşına gidenler, dönmeyi hiç düşünmediler. Bu vatanı evlatlarına bırakabilmek için canlarını, gözlerini bile kırpmadan verdiler. Afrin’e giden Mehmetçiğe, gazeteci, ‘İstikamet neresi?’ diye soruyor. O da, ‘Kızılelma!’ diyerek cevap veriyor. Aynı Mehmetçiğe, gazeteci, ‘Ailene bir mesajın var mı?’ diye soruyor. Mehmetçik, ‘Bizi beklemesinler’ diyor. Diğer askerlerimiz ise ‘Düğüne gidiyoruz!’ diyorlar. İşte Çanakkale ruhunun Afrin’e giden Mehmetçik’te tecelli ettiğini görüyoruz.  
Afrin Zeytin Dalı Harekatı, milletimiz adına gurur verici bir atmosferle başlamış ve devam etmiştir. Bütün milletimiz, bu mücadele için seferber olmuştur. Genç-yaşlı herkes Afrin’e gidip, savaşmak istemiştir. Batılılar diyor ki: ‘100 yıl sonra Türkler, savaşmayı unutmak yerine, savaşmayı özlemişler’ Evet Türk Milleti, yıllardır vatanımızı bölmeye çalışanlarla savaşmayı özlemiştir.  Bu savaşın emperyalist ülkelere karşı, Çanakkale’de olduğu gibi 7 düvele karşı yapıldığını halkımız biliyor. Ele geçirilen silahların ABD ve Rus silahları olması her şeyi ortaya koyuyor. Halkımız, Mehmetçik’i bu mücadelede hiç yalnız bırakmamış, bölgeye kimisi yiyecek, kimisi giyecek göndermiştir. Halkımızın ağzından dua hiç eksik olmamıştır. Benim 88 yaşındaki annem bana dedi ki: ‘Oğlum, Afrin’deki askerlerimize dua etmekten, ben kendi dualarımı unuttum. Her namazdan sonra onlar için dua ediyorum’. Evet, benim annem gibi milyonlarca ana-babanın kalbi savaş boyunca Afrin’de atmış, 


Türk milletinin 18 Mart 1915’te Çanakkale’de elde ettiği zafer nasıl bütün dünyaya verilmiş bir insanlık dersi ise Afrin Zeytin Dalı Harekatı da bütün dünyaya verilmiş bir insanlık dersidir. Çünkü bu harekâtta bir tek sivil ölmemiş, bir tek bina yıkılmamıştır. Mehmetçik, sivillere olan şefkati ve merhameti ile yücelirken, teröristler, Kur’an’ı Kerim’in içine bomba tuzaklayacak kadar alçalmışlardır. ABD’nin operasyon yaptığı Rakka ile Afrin’i karşılaştırdığımızda ne görüyoruz: Rakka harabe haline gelmiş, ama Afrin yerli yerinde duruyor. Çünkü bu destansı zaferlerin temelinde adalet, barış, güçlü bir inanç, büyük bir vatan aşkı ve özgürlük tutkusu vardır.


Sözlerimi bitirirken, Türk Milleti olarak, şehitlerimizin mukaddes hatıraları önünde saygıyla ve sevgiyle eğiliyoruz. Şehitlerimizi minnetle anıyoruz. Şehitlerimizin mekânları cennet olsun… Ruhları şad, olsun…”
 

Editör: Haber Merkezi