Geçtiğimiz gün Fatih Ortaokulu’nda görevli bir öğretmenin, bir veli tarafından tartaklanması sonrası harekete geçen eğitim sendikaları yaşanan olaya tepki göstermeye devam ediyor.

 

Ercan ÇELİK

 

Eğitim İş Sendikası Tire Temsilcisi Bülent Kuloğlu, yaşanan konuyla ilgili yaptığı basın açıklamasında hükümetin olayı kınarken, olayın hükümetin öğretmenleri itibarsızlaştırmaya yönelik politikalarının bir sonucu olduğunu işaret etti.

Eğitim İş Tire Temsilciliği’nin basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;  “Öğretmenlik tüm çağdaş toplumlarda en saygın meslekler arasında en yukarıdadır. Çünkü öğretmenler bilginin ve bilimin aktarımını sağlayan, nesilleri aklın ve bilimin ışığında geleceğe hazırlayan en değerli varlıklardır. Eğitim ve öğretim hayatına başlayan bir çocuğun anne ve babasından sonra görüp tanıdığı ve güvendiği kişilik öğretmendir. O çocuğa ilk temel bilgileri aşılayan, aslında hayata ilk gözlerini açan da yine öğretmendir. Öğretmen olmak fedakâr olmaktır, özverili olmaktır, sabırlı olmaktır, anlayışlı olmaktır, empatik olmaktır. Dolayısıyla en kutsal meslektir öğretmenliktir. Çünkü hiçbir meslek dalında bu kadar kişilik özelliği bir arada bulunmaz ya da bulunması beklenmez.  Elbette böyle hayati öneme sahip bir mesleğin de gereken değeri ve saygıyı görmesi gerekmektedir.

 

Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda öğretmenler ülkenin yeni baştan inşasında en büyük görevi üstlenenler olmuşlardır.  Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ten almış oldukları vazife doğrultusunda aydınlık nesiller ve beyinler yetiştirmeyi ilke edinen öğretmenler özellikle kırklı yılların başında kurulan köy enstitüleri aracılığıyla üstlendikleri görevi eksiksiz yerine getirmişler, cumhuriyetin temel harcı olmuşlardır. Cumhuriyet o yıllarda öğretmenlere yapmış oldukları bu kutsal vazifenin karşılığını gerek maddi gerekse manevi olarak fazlasıyla vermiş, onları daima yücelterek toplum nezdinde saygın bir kişilik haline getirmiştir. Fakat zaman içerisinde öğretmenlik mesleği itibarını kaybetmiş hak ettiği değeri almaktan çok uzak bir konuma gelmiştir. Özellikle seksenli yıllarla birlikte başlayan piyasacı ve gerici eğitim politikalarıyla öğretmenlik iyice gözden düşürülmüş sıradan bir meslek haline getirilmiş hatta;  “ hiçbir şey olamıyorsan öğretmen bari ol.” ifadeleriyle adeta yerle yeksan edilmiştir. Fakat öğretmenler 2002 yılında başa gelen AKP iktidarında olduğu kadar hiçbir zaman bu denli aşağılanmamış, küçük düşürülmemiş, hor görülmemiştir.  Bilinçli ve sistemli bir itibarsızlaştırma kampanyasıyla öğretmenler maddi olarak zayıflatılmış, özlük bakımından hiçbir kazanım elde edemediği gibi var olanları da kaybetmiş ve hiçbir iş yapmadığı söylenerek hedef tahtası haline getirilmiştir.

 

Sonuç itibarıyla AKP’nin bu yoz zihniyetinin kara propagandası ve uygulamaları meyvesini vermiş, öğretmenler zaten her fırsatta iktidarın polisinden gördükleri şiddet yetmiyormuşçasına öğrenci velilerinden ve öğrencilerinden de şiddet görmeye başlamışlardır.  Gazete sayfalarında, haber bültenlerinde öğretmenlere uygulanan şiddet gün geçmeksizin kendini göstermekte ve adeta bu durum normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Artık öğretmenler maddi kaygılarının yanında yaşam kaygısı da duymaktadırlar. Öğretmenlerin öğrenci velileri ya da veli yakınlarından görmüş olduğu şiddet olayları münferit değildir kaldı ki bir kereliğine bile öğretmenin şiddete maruz kalması kabul edilebilecek bir durum değildir. Bu hazin ve acı olayın en son örneği maalesef ki,  Tire’de yaşanmıştır. Fatih Ortaokulu’nda görev yapan öğretmenimize bir öğrenci velisi tarafından fiziksel şiddet uygulanmıştır.

 

Öğretmenini koruyamayan aksine korumak bir yana sürekli karalama ve aşağılama kampanyalarıyla gözden düşürüp halka hedef gösteren iktidar öğretmene uygulanan şiddetin baş sorumlusudur! Bin bir zorluk ve maddi imkânsızlıklar içinde görev yapan öğretmenlerimize reva görülen bu davranış biçimi ancak AKP gibi karanlık zihniyetlerin iktidar olduğu toplumlarda görülebilir. Elbette ülke bilimin aydınlığından uzaklaşıldıkça, cahilleştirme devlet politikası haline geldikçe ve bilinçsiz bir toplum iktidarların varlık sebebi oldukça bilimi insanlara ulaştıranların da değeri ortadan kaybolacak ve toplumu aydınlatmakla görevli öğretmenler iktidarların baş düşmanı olacaklardır. Eğitim-İş Tire Temsilciliği olarak diyoruz ki; öğretmenlere karşı uygulanan bu ayrımcı ve gerici tutumunu AKP iktidarı bir an önce terk etmeli, öğretmenlerimize maddi manevi gereken değeri vermeli, çağdaş dünyadaki statüsünü kazandırmalı ve öğretmene uygulanan şiddetin önünü derhal kesmelidir!

 

Sevgili öğretmenlerimizin, fedakâr ve cefakâr eğitim emekçilerimizin hukuksal ve her türlü ekonomik ve sosyal mücadelesinde Eğitim-İş olarak şimdiye dek yaptığımız gibi yanlarında olmaya, birlikte dimdik ayakta durmaya devam edeceğiz.”

Editör: Haber Merkezi