Bugüne dek görev yapan 11 cumhurbaşkanı Çankaya Köşkü(Pembe Köşk) denilen yerde oturdu. Çankaya Köşkü 1921 yılında Ankara Müftüsü Rıfat Efendi'nin gayretleriyle halk arasında toplanan 4500 lira bağış ile Ankaralı zenginlerden Bulgurzadeler’den alındı. 1770 metrekarelik alana yapılan binanın maliyeti Kaçak Saray’ın 13000’de biri, bugünkü para ile 102 bin lira(102 milyar). Atatürk'ten sonraki Cumhurbaşkanları Çankaya Köşk'ünde günün ihtiyaçlarından doğan küçük değişiklikler yapıp Atatürk'ten gelen yaşayışı sürdürdüler. Ancak kraliyet soyundan gelen(!) Emine Hanım köşkü beğenmedi. Oysa 20 yıl önce "Ayranları yoktu içmeye”. Orman Çiftliği arazisi üzerinde hukuk kararları yok sayılıp önce başbakanlık konutu olması tasarlanan yer cumhurbaşkanlığı sarayına çevrildi.

 Kaçak Saray nasıl yapıldı? Öncelikle belirteyim, binanın bu alana yapılması yanlış. Çünkü Atatürk bu çiftliği gelecekte mirasçılarım çıkıp hak iddia etmesinler, diye ulusuna bağışlamıştı. Vasiyeti çiğnendi. 2010 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi, Atatürk Orman Çiftliği için yeni bir imar planı yaptı. TBMM Mimarlar Odası buna itiraz etti. İki kez durdurma kararı verildi. Buna rağmen inşası sürdü. Ankara Barosu Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. TOKİ, sarayın iskân belgesini soran Mimarlar Odası Ankara Şubesi’ne, bilginin ‘devlet sırrı’ kapsamında olduğu gerekçesiyle olumsuz yanıt verdi. Erdoğan saray için yıkım kararı veren yargıya “Güçleri yetiyorsa yıksınlar, yaparım da otururum da” diye çıkışıp “Neyi durduruyorsun? Her şey bitmiş. Sizin aklınız sonradan mı başınıza geliyor?” dedi.

Gelelim maliyetine. Tüm hukuksuzluklara rağmen 207 bin metrekarelik alana yapılan kendilerine göre gösterişli(!) bina için tam 10 000 ağaç kesildi(Bunlar yeşile hayran, ama ağaç yeşiline değil, dolar yeşiline) Bu rakam bizzat Bekir Bozdağ tarafından açıklandı(25 Nisan 2013). 1000 odadan oluşan saray tamı tamına 1 milyar 370 milyon liraya(eski para 1,370 katrilyon) mal olmuş. Bunu da Maliye Bakanı Şimşek açıkladı. Sadece makam odasına yapılan masraf 20 milyon(trilyon) lira. Cumhurbaşkanı “Abartmayın, 1 milyar(katrilyon)” demiş. Bu da işin komik yanı. Sanki 1 milyar az para. Herkes görsün diye bu saltanat sarayının ışıkları sabaha kadar açıkmış.  Aylık 700 bin(milyar) lira elektrik faturası gelmiş, kimin umuru. Nasıl olsa “yakışır” diyeni çok. Zaten padişaha göre bu ülkemiz için bir ihtiyaçmış, büyük devlet olma gereğiymiş. 5109 metrekarelik Beyaz Saray’da başkanı oturan ABD küçük bir devlet demek ki. Bu 1000 odada kim oturacak? Ne işe yarayacak? Buranın temizlik hizmetine ne kadar harcanacak? Amerika'da yayınlanan haftalık programın birinde nasıl dalga geçiliyor, videosunu izleyin.

Hani İslam'da gösteriş ve israf haramdı? Hani İslam adalet ve hak din idi? Memur, işçi ve emekli aybaşını zor getirirken bu ne israf? Hastaneler, ilaçlar paralı. Ameliyatlar devlet ödeme yapamadığından durdu. Nasıl ödesin? Devlet borç batağında, her gün bir ocakta işçi ölüyor, cenazesi “bu işin fıtratında var” deyip geçiştiriliyor. Ülkesi için kolunu bacağını feda eden bir gaziye protezi çok görülüyor. Nerelere harcanıyor paralar. Ama bütün kabahat o % 50’de. 800 küsur lira maaşla karnını zor doyuran bir zihniyet ödediği vergiyle yapılan böyle şatafata, saltanata alkış tutuyorsa gerçekten bunu araştırmak lazım.

Kaçak Saray ve 400 milyona(trilyon) alınan yeni cumhurbaşkanlığı uçağı için harcanan 1,7 milyar TL ile aslında neler yapılabilir? 4 yıl boyunca 50.000 öğrenciye başbakanlık bursu verilebilir, Atatürk Orman Çiftliğine 15 milyon fidan dikilebilir, madenciler için 40 kişi kapasiteli 2740 yaşam odası12 derslikli 1000 okul, 105 yataklı 30 hastane, 150 kişi kapasiteli 230 öğrenci yurdu, 30 300 konut, 10 000 kw’lık 150 rüzgâr santralı,  beş katı fazlasına yeni bir TÜPRAŞ yapılabilirdi. Her birinde 50 büyük baş hayvanın bulunduğu yaklaşık 114 bin besi çiftliği kurulabilir, 10 milyon TL sermayeli 137 fabrika açılır, her birinde 100 işçi çalıştırılıp 1370 insana iş sağlanabilirdi. 24 415 yeni öğretmen işe alınabilir, enflasyona yenik düşen memur ve emeklilere % 2 oranında ilave zam verilebilirdi. Türkiye petrol platformu olmadığı için denizlerde petrol aramalarını yurtdışından kiraladığı platformlarla yapıyor. Petrol platformu kurmak için 3,3 milyar lira gerekiyor. 1,7 milyar lira bu alana aktarılıp bütçeden ilave kaynak sağlanarak Türkiye petrol platformu sahibi olan ülkeler arasına girebilirdi. 5,5 milyon kişiye aile sigortası verilebilirdi. Oysa kaç-ak saraya her yıl 400 milyon(trilyon) harcanacak. İsraf! Bir ülke böyle batar!

Cumhurbaşkanı ve AKP çevreleri bakan Şimşek’e kızıyormuş, “Durup dururken ortalığı neden kızıştırdın.” diye. Bunlar rakamları gizlemeye, olanları olmamış, olmayanları olmuş gibi göstermeye o kadar alışmışlar ki, normaldir. Bir cumhurbaşkanı gerçekten milletin cumhurbaşkanı ise onlarla aynı olmasa bile çok aşırı bir yaşam tarzı sürmemeli. Bu ülke ne cumhurbaşkanları, başbakanlar gördü. Ecevit gibi makam arabası Renault Station olan başbakanlar; Necdet Sezer gibi oğlunun düğününde Çankaya Köşkü’nde kullandığı su ve elektrik faturasını cebinden ödeyen, 7 yıl boyunca kendisine ayrılan bütçeden tasarruf edip 61 milyonu devlete geri veren: Fahri Korutürk gibi oğlu askeri okulda sınıfta kalınca bir sınav şansı daha verelim, dilekçe verin diyenlere “olmaz” deyip tazminatını ödeyen değerli cumhurbaşkanları hep saygıyla anılacaktır. Saygılarımla, hoşça kalın.