“Ölümü sevgili gibi kucaklayan ve şehitliğe susayan insanlara, esaret teklif etmek çok boş ve gülünçtür…”

(Şeyh Şamil)

15 Mayıs günü finali yapılan Eurovision şarkı yarışmasında kardeş ülke Azerbaycan birincilik alarak Eurovision şampiyonu oldu. Buraya kadar bence her şey normaldi. Ancak birincilik açıklandıktan sonra Nigar isimli kızımızın sahneye Türk bayrağıyla fırlaması beni duygulandırdı ve bir o kadar da göğsümü kabarttı. Ata yadigârı Azeri halkını Türkiye’ye besledikleri sevgi muhabbet ve samimiyet için bir kere daha teşekkür ederim. 14 Ekim 2009 tarihinde Azerbaycan bayrağını bursa stadına sokmayan hatta savaş dönemlerinde bile Yunanistan bayrağına Atamız tarafından layık görülmeyen bir davranış sergileyerek çöp tenekelerine attıranlar bu gün bu görüntülerden sonra acaba ne düşünecekler ne diyecekler diye merak ediyorum.
Yine derler mi ki o zaman çıraktık şimdi kalfa olduk diye. Devlet adamlığının çıraklığı kalfalığı olmaz hele ki kan kardeşe karşı hiç olmaz, birilerine hoş görünebilmek adına böyle hiç davranılmamalıydı.

Azeri Milleti Türk’tür bize ata yadigârdır, Ruslara karşı büyük bir mücadele örneği sergilemiş Şeyh Şamilin torunudur bu millet. O gün Bursa’da Azerbaycan bayrağına karşı yapılan o hareket, bilinmelidir ki Tüm Türk Ulusunu derinden yaralamıştır. Ama O gün birilerine hoş görünebilmek, kızdırmamak (ya da adı her ne ise) için yapılan o harekete bu gün Azeri kızımızın cevabı bayağı bir manidardır bence tabi ki anlayana.

Azeri Soydaşlarımızı başarılarından dolayı kutluyorum. Davranışlarıyla tüm dünyaya verdikleri mesajdan dolayı Azeri sanatçılarımızı da kucaklıyor ve iyi ki varsınız diyorum.

Selam olsun Kafkas Kartalının torunlarına…