Geçen haftaki yazıma her zamanki malum kişilerden şöyle bir eleştiri geldi. Diyorlar ki “Atatürk heykellerine ve Anıtkabir’e ne harcandı? Onları da yazsana.” Memnuniyetle. Önce kıyasladığınız kişi Atatürk. Başkalarını Atatürk ile aynı kefeye koymayın. Arada dağlar kadar fark var. O ki vatanını düşmandan kurtarıp devletimizin kurucusu bir kişi. Anıtkabir ulusunun Ata’sına teşekkür ve şükran ifadesidir. Türk halkının bu güne kadar bir itirazı olmadı, şimdi arkalarına iktidarı alan bazı vefasızlar, malum kişi ve tarihçilerin saçma sapan ortaya attığı düşüncelerle bunu gündeme getiriyor.

Dünyada önemli kişiler için hiç anıt mezar ve heykel yapılmadı mı? Her ülkede var. Heykel ve büstlerinin dört bir yana dikilmesiyle Atatürk'ün bir ilgisi yoktur. Çoğu, O öldükten sonra yaptırılmış. Bazıları kampanya ile halktan toplanan paralarla yapılmış. Devletten para çıkmamış. Anıtkabir’in yapılmasını teklif edenler DP liderleri Celal Bayar ve Adnan Menderes. Bir eleştiri “2. dünya savaşı ve soğuk savaş yıllarında millet açlıktan kıvranırken, vatandaş çarıkla gezerken, 40 milyon TL harcanmasına hiç muhalif oldunuz mu?” Anıtkabir 1944-1953 yılları arasında, 2. Dünya savaşı bitiminde yapıldı. Ayrıca 40 değil 10 milyona mal oldu. 4 yılda ödendi. O dönemde ne dış borcumuz vardı, ne de bugünkü gibi özelleştirme. 1 TL=90 kuruş idi. Yani paramız daha değerli idi. Atatürk bize böyle bir miras bırakmıştı. Biz Atamızı kalbimize de gömeriz ama siz Atamızın gömüldüğü yer üzerinden siyaset yapmaya utanmayacak kadar zavallısınız. Onu düşüneceğinize başımızdakilerin 2002’den beri yaptığı özelleştirmeler ile cami ve diyanete ayırdığı para ve bu ülke kaç yıl refah içinde yaşardı, hesaplasanıza.

Türkiye’de 100 bin Atatürk heykeli varmış(!). Bu yaşıma geldim, köylerde ve ilçelerde Atatürk heykeli görmedim(birkaç ilçede olabilir). Ülkemizde 81 il var. Gene de 100 diyelim. Bu hesapla her ile 1000 heykel düşüyor. Lütfen saçmalamayın. Son dönemde ucuz reklâm yapmak için Atatürk'e hakaret moda oldu. Bu ülkede 3 kişiden ikisi Atatürk'ü sever. Atatürk’ü dini çıkarlarına alet eden dinciler ve yobazlar sevmez. Çünkü Atatürk onların din üzerinden kazanç sağlamalarını engellemiştir. Atatürk heykelleri ile ilgili en çok söylenenlerden biri de put oldukları. Atamızı put yapmışız, O’na taparmışız. Kendileri söyleyip, kendileri inanıyor. Biz Allahımızdan başkasına dua etmez, O’ndan başkasından yardım istemezken, türbelere gidip onlardan medet umanlara söyleyin o sözleri. “Allah’ın vasıflarını taşıyor” diyenlere anlatın derdinizi.

 Kimisi Atatürk’ü Koruma Kanunu’na takmış. Cumhuriyet rejiminde kişiye özel yasa olmazmış, Atatürk’ü koruma yasasına dayanarak insanları yargılamak, düşünce özgürlüğüyle bağdaşmazmış. Şu gerçek ki Atatürk’ün yasayla korunmaya ihtiyacı yok! Bunları söyleyenlerin bu yasanın ne zaman, nasıl çıktığından haberi var mı, acaba? Anlatalım: D.P. 14 Mayıs 1950 tarihinde iktidara gelir. DP’nin iktidara gelmesiyle gericilere gün doğar, Atatürk heykellerine saldırılar artarak sürer. İktidar, saldırıların önüne geçmek üzere 5 maddelik bir yasa(Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun) çıkarır. Yasa 31 Temmuz 1951 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girer. Yani bu yasayı CHP değil DP çıkardı, bilesiniz. Atatürk'ü Koruma Kanunu varken böyle. Ya olmasaydı? Bugün yasalar kimleri koruyor, apaçık ortada.

Hazmedemediğim, milletin gözünün içine baka baka Atatürk`ün hatırasına küfreder gibi kaçak bir binayı, fahiş fiyatla oraya kondurmanın anlamı ne? Açılıma yaltaklık olsun diye PKK`ya şirin görün, bir yandan irticayı güçlendir, diğer yandan terörü oy potansiyeli yap. Yaptığınız hangi iş doğru ki bu doğru olsun. İşleri bayat açıklamalarla günü kurtarmak. Bir Cumhurbaşkanı şaibeli eski bakanını kendisine danışman atadıktan sonra ne söylesek boş. Hele bunlara alkış tutan bir kesim de varsa.

Atatürk'e saldırmak nankörlüktür. O yaptıkları ile bu topraklarda ezan sesinin devamını sağladı. O, % 90'ı karanlıkta olan çok sevdiği halkını aydınlatmak için elinden gelenin fazlasını yapıp hayata veda etti. Bugün görülüyor ki yaptığı devrimleri halkın ancak yarısı anlamış. Şimdi yönetim diğer % 50'nin elinde ve yıllarca seslerini çıkaramayanlar eteklerindeki taşları dökmeye başladı. Nedir bu Arapça hevesi. Engelleyen mi var? Ya kursuna gidin(bakalım ne kadar sürede öğreneceksiniz), ya da gidin Arabistan’a, 1-2 yıl kalıp öğrenin, dedelerinizin mezar taşını rahatça okuyun. Yazı ve yasalar Türk’ün değil diyenlere soruyorum: Otomobil, telefon, televizyon, elektrik, röntgen Türk icadı mı? Ama hepsini kullanıyorsun. İyi güzel olan her şey kullanılır. Senin Mecelle'nden bin kat iyidir İsviçre Medeni Kanunu. Tabi anlarsanız. Doğuda PKK bayrakları asılıyor, hendekler kazılıp sınırlar çiziliyor. PKK güçleri trafik kontrolü yapıyor. Nerede devlet? Bunlar Atatürk döneminde yapılabilir miydi? Bir sorun kendinize. Atatürk’ü anlayamamışsınız ki heykellerinin değerini anlayasınız. Bilesiniz ki M. Kemal Atatürk'ü Allah’a, geri kalan her şeyi Atatürk'e borçluyuz.  Biz M. Kemal’in Askerleri, Atamızın bize gösterdiği aydınlık yolu yobazlara kararttırmayacağız.   

Millet Mekteplerinin Açıldığı ve Atatürk’e Başöğretmenlik unvanının verildiği 24 Kasımın 86. yılında tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü kutlarım. Hoşça kalın, saygılarımla.