Anayasa tartışmaları sürüyor. 

 

Tartışılan ne? Türk milleti ifadesi olacak mı olmayacak mı? Bu yurdun Türk yurdu olduğu anayasada vurgulanacak mı vurgulanmayacak mı? Devletin tek bir resmi dili mi olacak, yoksa birden fazla mı?

 

Devletin yönetim biçimi başkanlık mı olacak, yoksa Cumhuriyetçi parlamenter sistem mi?

 

En önemlisi de şu, bu hususları ifade eden maddelerin daha sonra değiştirilmesi teklif edilebilecek mi edilemeyecek mi?

 

Ak Parti ve BDP ilk maddeler ile ilgili başlangıçtaki önerilerinden kısmen çark etmiş  durumda. Biri Türk Milleti önerisini, diğeri de Türkiye Halkı ifadesinin anayasada yer alabileceğini öneriyor artık. 

 

Ama şartları var. Bu maddeler daha sonra gerekirse değiştirilebilsin.

 

Yani devletin kimliğini temsil eden anayasanın kuruluş ilkeleri bu iki partiye göre kesinlik ifade etmiyor. Bir müddet sonra gerekirse değiştirilebilir demeye getiriyorlar.

 

CHP’nin önerisi ise Türkiye Cumhuriyeti Ahalisi ifadesini içeriyor. CHP’ye göre kimmiş bu ahali? Türk Ulusu…

 

Kafalarımız karışmasın diye Türkiye Cumhuriyeti Devletinin daha sonraki yıllarda hangi esaslara göre hâkimiyetini sürdüreceği, hangi temel esasları dikkate alacağı ve Anayasasını hangi hassasiyetler ile yazacağını ifade eden, 1921 Teşkilat-ı Esasiye kanunu ilkelerine göre yazılan anayasalarımızın ilgili maddelerini hatırlamakta fayda var.

 

1924 ANAYASASI

Madde 1- Türkiye Devleti Bir Cumhuriyettir.

Madde 2- Türkiye Devleti Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi Layik ve Devrimcidir.

Devlet dili Türkçedir. Başkent Ankara’dır.

Madde 3- Egemenlik kayıtsız şartsız Milletindir.

Madde 102 – Bu kanunun, Devlet şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki BİRİNCİ MADDESİNDE DEĞİŞİKLİK VE BAŞKALAMA YAPILMASI HİÇBİR TÜRLÜ TEKLİF DAHİ EDİLEMEZ.

 

 

 

1961 ANAYASASI

Madde 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

Madde 2- Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına ve ‘Başlangıç’ta belirtilen temel ilkelere dayanan, millî, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.

Madde 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Resmî Dil Türkçedir.  Başkent Ankara’dır.

Madde 9- Devlet şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki Anayasa hükmü DEĞİŞTİRİLEMEZ VE DEĞİŞTİRİLMESİ TEKLİF EDİLEMEZ.

 

 

 

1982 ANAYASASI

Madde 1.– Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

Madde 2.– Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.

Madde 3.– Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır.

Madde 4.– Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri DEĞİŞTİRİLEMEZ VE DEĞİŞTİRİLMESİ TEKLİF EDİLEMEZ.

 

 

 

Bu anayasaların son ikisi ihtilal anayasası.

Değiştirelim mi? Evet değiştirelim.

Ama ilk üç maddeyi ne diye değiştiriyoruz peki?  Ya da ilk üç maddeyi değiştirmeyi başaramayınca, bu maddelerin değiştirilemez oluşunu ne diye değiştiriyoruz?

 

Ak Parti’nin gerekçesi, güya 1921 Teşkilat Esasiye kanunu. Orada,  1921, 1961 ve 1982 anayasalarında bulunan devletin temel yapısı ile ilgili hükümler yokmuş. Değiştirilemez maddesi de yokmuş.

 

Tabi ki de olmayacak. Çünkü o bir kanun. Yani aslında anayasa değil! Anayasanın nasıl yapılacağına dair bir mutabakat metni yani. Daha sonra bu esaslara uyularak 1924 anayasası yazılıyor ilk olarak.

 

Ben diyorum ki, illa 1921 anayasası dikkate alınmak isteniyorsa, samimi olunsun. O kanunda yer alan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin TAM BAĞIMSIZLIK ilkesi yarından tez uygulansın!

 

Nasıl mı?

 

Örneğin, şu anki milletvekillerimiz yeni anayasa çalışmasından hemen vazgeçsin.

 

Neden mi?

 

Çünkü şu anki milletvekillerimiz millet iradesini tam olarak temsil etmiyorlar, kokuşmuş siyasi partiler yasasının açıkları ve delikleri ile lider sultasının hazırladığı listeler ile seçiliyorlar. Hiç birisi halkın gerçek tercihi ile listelere giremiyor ve halkın gerçek iradesi ile seçilemiyorlar…

 

Anlayacağınız, boş verin anayasa yapmayı siz. Şu siyasi partiler ve seçim yasacıklarımız var ya, onu değiştirin önce. Onlar değiştikten ve demokratik hale getirildikten sonra seçilecek olan vekillerimiz, haliyle gücünü gerçekten halktan alarak bağımsızca görev yapabilirler.

 

Bunu yapmadığınız sürece isterseniz tüm vekiller mutabakat halinde kendinizce mükemmel bir anayasa yapın, o anayasa yine de lidelerin iradesiyle seçilen vekillerin çalışması olacak, milletin iradesini asla temsil etmeyecektir ! 

 

İşte ben bu yüzden meclis oturumlarında partisinin ya da liderinin direktiflerine göre indir kaldır yapmayan gerçek vekillerin yaptığı bir  anayasa istiyorum !

 

Ya siz?