Ülkemizde genelde futbol takımı tutar gibi parti tutulur. O parti ülkesine yararlı hizmetler yapmış mı? Yolsuzluk, adaletsizlik ve hukuksuzluğun karşısında durmuş mu? Ülke çıkarlarını kendi çıkarları üzerinde tutmuş mu? Hiç bakılmaz. Geçmişte bunlara dikkat edilirken günümüzde iktidar doğru - yanlış ne yaparsa yapsın alkış tutulur.

Dünyada tek tip seçmen varken ülkemizde bu seçmen tipleri farklıdır. Bilhassa iktidara oy veren seçmenlere bakıldığında insanı hayrete düşürecek insan tipleri ile karşılaşıyoruz. Muhalefet için de bu durum geçerli olabilir. Ama son 15 yılda bu tipler öyle anormalleşti ki araştırılması gerek. İktidar seçmenini şöyle gruplandırabiliriz: 1. Gerçekleri görüp partisini eleştirenler, 2. Partisini ne yaparsa yapsın kendisine efendi görenler, yanlış doğru her şeyini övüp kölesi olanlar. Unutmamalı kul kula köle olmaz. Kime oy verirseniz verin, yanlış yapan partinizi eleştirebiliyorsanız bilinçli bir seçmensinizdir.

1.grup çoğunlukla eski ANAP ve DYP seçmeni. Bunlar fena halde kandırılıp oyuna getirildiklerini düşünüyorlar. Yalnız şuna anlam veremiyorum. Önceki 4 genel seçimin ilkine(2002'de) ANAP ve DYP severlerin çoğu, liderlerine kızdıkları, Allah-Kuran deyip hak yemeyeceklerini, hortumları keseceklerini söyledikleri için oy vermişlerdi. Mesut’tan, Tansu’dan, Süleyman’dan yaka silkip, Necmettin’den kaçıp, denize düşmemek için Recep'e sarılmıştı. 2007'de bir kısmı uyandı. Durumun böyle olmadığını anladı. Bir kısmı oy kullanmadı, bir kısmı diğer partilere oy verdi. Ama daha anlamayanlar vardı, ikinci kez oy verdiler. 2011'de tüm ortanın sağı tayfasının kafasına dank etmişti. İleri demokrasi diye ülkenin başka türlü bir şeylere doğru götürüldüğünü gördü. 10 kişiden 9'u oy vermedi. Ama buna rağmen oylar yine arttı. Türlü şaibeler de var. Seçim sonuçları, sandık, oy pusulaları hakkında ispatlanan / ispatlanmayan.

2015’te seçmen iktidara dur dedi. Ancak bu kez ortaya AKP’nin her zaman koltuk değneği olan Bahçeli çıktı. AKP dışında bir hükümet kurulmasını engelleyerek(burada ileriyi göremediğini, oylarının daha da artacağı düşüncesini belirtmek gerek) büyük bir fırsatın kaçmasına neden oldu. Kürt Sorunu konusunda tornistan eden Erdoğan tüm yerel yönetim ve devlet kurumlarının AKP idaresinde olma avantajı ile hem din, hem de milliyetçiliği kullanarak bir kesimin aklını yine çeldi.

2.grup körü körüne yanlış da olsa her yapılana alkış tutanlar. Yolsuzluk ülkeye hizmettir diyen AKP seçmeni. Bunlar çalarsa çalsın, yol yapıyor ya deyip hırsızlığı bile normal görenler. Ama aklandığı halde Kılıçdaroğlu’na çamur atanlar. Çözüm süreci yanlış dedik, sallamadınız, şimdi kandırıldık dediniz. Feto’ya dikkat dedik. Sallamadınız, hatta hakaret ettiniz. Şimdi oldu FETÖ. Fethullah’a laf sayan vekil dövülmek istendi, “hasret bitsin, okyanusları aş da gel” dendi, sonrası “ne istediniz de vermedik” deyip terör örgütü ilan edildi. Hepsine alkış tuttunuz.

"Otorite bizdik ve Mavi Marmara'ya izni biz verdik" diyeni de "Türkiye’den böyle bir insani yardımı götürmek için günün başbakanına mı sordunuz?” diyen aynı kişiyi de alkışladınız. “Benim milletimin dili tektir” deyip, 15 ay sonra “Ne tek dil dedim ne tek din dedim. Böyle bir ifadem yok. Bunlar yalan makinesi. Tek din dedim, dil değil, din.” diyene “helal olsun” dediniz. Bir ayda önce “NATO’nun Libya’ya müdahalesi gibi bir saçmalık olur mu? Ne işi var Libya’da?” sonra “NATO Libya’nın Libyalılara ait olduğunu tespit ve tescil için oraya girmelidir.” demesine şaşırmadınız. Perez’e Davos’ta “One munite” havasını atıp daha sonra “Herhangi bir şekilde ne Perez’i, ne İsrail halkını hedef aldım. Tepkim moderatöre idi.” diyeni herhalde gözünüz görmedi. HDP’li vekiller ifade vermeye gitmedi diye tutuklandı, ama Necdet Özel, Hakan Fidan gitmedi. İkisine de doğru dediniz. Çözüm sürecinde HDP ve PKK ile kolkola olanlara doğru yapılıyor deyip, HDP ile CHP bazı konularda aynı görüşü paylaşınca CHP’lilere terörist yakıştırması yaptınız. Bu Fetö olayı için de geçerli.

BOP ABD’nin bir projesidir diyorlar, bunu ispat ederlerse biz her şeye varız. Edemezlerse alçak, namussuzdurlar.”-“ABD’nin de düşündüğü BOP var, Biz bu projenin eş başkanlarından bir tanesiyiz. Bu proje içersinde Diyarbakır bölgede bir yıldız olabilir.”/“Buna ister Kürt sorunu, ister Güneydoğu sorunu, ister Kürt açılımı deyin bunun üzerinde bir çalışmamız var.”-“Tutturmuşlar bir Kürt sorunu. Ben Kürt Sorunu diye bir şey tanımıyorum.”/“AKP Hükümeti hiçbir terör örgütü ile bir masaya oturmaz. Müzakere yapmaz. Oturmadık, oturmayacağız.”-“İmralı ile elemanlarımız vasıtasıyla görüşüyoruz. Görüşmeler yine olabilir”/“Ben görevde olduğum sürede İsrail’le olumlu bir şey düşünmem mümkün değil. Ben varsam İsrail yok”-“ “Bizim İsrail’e ihtiyacımızın olduğunu kabul etmemiz lazım”/“Başkanlık sistemi bir özentinin, Amerikan Emperyalizminin bize tavsiyesi (1993)-“Başkanlık sistemi bizim için gelenekseldir, genlerimizde başkanlık sistemi var”(2016)

 Ve bunları söyleyen bunu da söyledi: “Bunlar akşam başka, sabah başka. Siyaset dürüstlük ister dürüstlük.”  Demirel’in tarihe geçen sözü : “Dün dündür, bugün bugündür!” Yolsuzluk ülkeye hizmettir diyen AKP seçmeni: 7 Haziran sonrası bine yakın şehit verilmesi, doların neredeyse 4 TL’ye yaklaşması, iç ve dış politikadaki tutarsızlık hep sizin eseriniz. Başkanlık hayali uğruna ülkemizi kana buladılar. Avuçlarınız patlayıncaya kadar alkışladınız, alkışlamaya devam edin. Her toplum layığıyla yönetilir. Hiç ağlamayın şimdi. Saygılarımla, hoşça kalın.