Bir darbe girişimini ardında bir sürü sorularla geride bıraktık. Allah bir daha böyle acılı günler yaşatmasın. Ölenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. İlk başlarda “Bu nasıl darbe” dedim. TÜRKSAT’ı kapatmayıp TRT’ye giriyorlar. Hem de Evren’in bir tabur askerle girdiği TRT’ye onca polis koruması varken 2 askerle! TRT “Yönetim ordunun elinde, sokağa çıkma yasağı başladı.” diye anons yapıyor. CNNTÜRK’te cumhurbaşkanı telefonla halkı sokağa davet ediyor. 1.Ordu Komutanı olayın emir komuta zinciri içinde olmadığını söylüyor. Yandaş TV’ler yayında, diğer TV’ler karartmada. Nokta atışı hedefi bulan uçaklar Kaçaksarayı vuramıyor. Camiye bile onlarca korumayla giden cumhurbaşkanı darbecilerin kontrolündeki Atatürk Havalimanı’na hangi cesaretle iniyor? Uçağın düşürülmesi pekâlâ mümkün. O gece caddede tanklar geçiyor, yanında araçlar. Sanki normal bir gece. Askerler silahları ellerinde halkın içinde bir şey yok gibi dolaşıyor. Meclise bomba atılacağına başbakanın ele geçirilmesi daha mantıklı değil mi? 12 Eylülde hemen Demirel ve Ecevit tutuklanmıştı. Ya bu darbeciler çok acemi idi, ya amaç sadece korkutmaydı.

Gelelim darbeye. Yıllarca birlikte yürüdüğünüz askeri İslamcılar, siz sivil İslamcılara darbe yaptı. Yani kardeş kurşunu ile vurulacaktınız. Bu kadar hâkim, savcı, subay, general kurumlara sızdığı halde sizin haberiniz yok muydu? “Ne istediniz de vermedik” diye yerleştirmeyi siz yaptınız, şimdi ayıklamayı yine siz yapıyorsunuz. Akın Öztürk’ü 7 subayı ekarte edip Hava Kuvvetleri komutanı kim yaptı? Ergenekon, Balyoz, 3 Temmuzda Fenerbahçe’ye yapılanlar için komplo dedik, yazılarımın altına ne hakaretler ettiniz. Şimdi bazı beyefendiler aldatıldık deyip bu işin içinden sıyrılacaklar mı? Oh ne ala. Biri bana gel seninle bugün bir şey yapalım diye götürüp banka soygununa karıştırsa, yakalanınca “Beni kandırdı, ben masumum” dediğimde affedilecek miyim? Hani bu davaların savcısı idiniz. Suçsuz insanların 6-7 yıl hapislerde işkence çekmesine, hastalanmasına, kanser olup ölmelerine sebep oldunuz. Şimdi suça ortaklık eden sizler kurtuldunuz, öyle mi? Hani sizin cezanız? 17-25 Aralık olmasaydı bu cemaatle kol kola işinize devam etmeyecek miydiniz?

Burada canımı çok acıtan olaylar var. O gece 240 kişi yaşamını yitirdi. Kimisinin darbeden haberi yok, IŞİD’e operasyon var diye yola çıkmışlar. Komutanlarının verdiği emri uygulamama durumu hiç yok. Ve o ana kuzuları o gece linç edildi. Bunu yapanların PKK ve IŞİD’den ne farkları var. Halk üzerine ateş açanların da elleri kırılsın. Ama silahını teslim eden askerimi niye linç ettiniz O kadar askerimiz, yurttaşımız şehit edildi, onca insan usulsüz, hukuksuz ceza evlerine dolduruldu, Hatay’a bombalar düştü, o kadar yolsuzluk belgelendi, ülkenin soyulmadık yeri kalmadı, Apo şerefsizine “sayın” dendi, PKK’lı davul zurnayla yurda girdi, yavrulara tecavüz edildi sokağa çıkmadınız. O gece sokağa çıktınız. Daha önce de sokağa çıkıp şehitlerimiz için meydanlarda toplanmanızı beklerdim.

Ayrıca tepkimi çeken olaylar var. Biri “Bunların Mezarlığı ayrı olsun, mezarlarına tükürülsün” der. Diyanet İşleri Başkanı “Darbecinin cenaze namazı kılınmaz” diye fetva verir. Kenan Evren’inkini niye kıldırdın o zaman? İbrahim Kalın hazretleri “Ülkeyi Rabia Ruhu ile kurtaracağız” der. Beyefendi darbeyi ordudaki Atatürkçü, cumhuriyetçi subaylar önledi, halk değil. Onlar darbe yanında yer alsa halk nasıl önleyebilirdi? Dün bayrak satanları tutuklayanlar halkı ellerinde bayraklarla sokağa davet ediyor. Hani Taksim’de miting sakıncalıydı? Demek olabiliyormuş. Bakalım 1 Mayısta ne olacak?

Ülkeye demokrasi gelecek mi? Darbe girişiminden sonra 4 parti ortaklaşa darbeye hayır bildirisi yayınladı. Ama cumhurbaşkanı saraya HDP’yi davet etmedi. Neden? Leman Dergisi toplatıldı. ABC gazetesi kapatıldı. Bunların Fetö ile ne ilgisi var? Askeri liseler niye kapatılıyor? Eğitim ve komutan kadrosunu değiştirsen yeterli olmaz mı? Yine eskisi gibi 2. sıradaki kişiler üniversiteye rektör atanıyor. Aydın AKP Kadın Kolları başkanı CHP’li Belediye Başkanının elinden konuşma metnini alıp yırtabiliyor. Hala Topçu Kışlası ısrarı sürüyor. Başkanlık sevdasından vazgeçilecek mi? Bu mu demokrasi?

Ha güzel şeyler de oluyor. Önce başbakana çok olumlu ifadeleri için teşekkür ediyorum. Ülkede birlik, beraberlik için güzel bir adım attı. Tabi birileri çomak sokmazsa. Ben Erdoğan’a düşman değilim. Kinine, hukuka saygı göstermemesine, toplumu bölmesine, hırsına, ben ne dersem o olacak demesine karşıyım. Muhalefeti tanımaz, parti içi muhalefete bile tahammül etmez. Muhalefetin olumlu önerilerine, eleştirilere kulak tıkar. Özal da muhafazakârdı. Ama kendisine yardımcı olabilecek sol görüşlü kişilere de yanında yer verirdi. Fethullahçılarla imam nikâhlıyken Atatürk'e hakaret edenlerin, şimdi AKP genel merkezine, belediyelere Atatürk posteri asması elbette takdir edilecek bir şey. Ergenekon ve Balyoz mağdurları göreve dönüyor. Türk sözü kullanılmaya başladı. Zamanında 24 saat Fethullah’ın sözlerini yayınlayan TV’ler Gençliğe Hitabeyi yayınlıyor. Peki,Fenerbahçe’nin zararını kim karşılayacak?

Biz hangi düşünceden olursa olsun, barış ve huzur içinde, haksızlıkların, terörün, yolsuzlukların, yağmaların olmadığı, demokrasi ile yönetilen bir ülkede yaşamak istiyoruz. Dinimizi tarikatlardan, şeyhlerden, dervişlerden değil Kuran’dan öğrenelim. Aracılara gerek yok. Ve son söz: Her tür darbeye karşıyım. Darbeyi ordu veya bir kesim değil, halk sandıkta yapmalı. Saygılarımla hoşça kalın.