Sıcak bir  Temmuz akşamıydı. Günlerden Cuma. Mesai bitimi ile birlikte hafta sonu tatil planları yapılmaya başlanmış hatta bazıları yollara düşmüştü bile. Bu arada plan yapan ve  yollara düşen başkaları da vardı. Onların amacı tatil değildi çünkü onlar katildi! Kanlı planlarıyla ülkemi uşaklık ettikleri okyanus ötesine teslim etmekti. Fakat hesaplayamadıkları, göremedikleri, duyamadıkları bir ayet tecelli etti ve karşılarına öyle bir güç olarak çıktı ki modern teknolojik silahları dize getirdi. Ve Türkiye yine  destan yazdı o gecede.
    15 Temmuz nedir bilir misin? Hiç şüphesiz kansızların yaptığı kanlı bir darbe girişimidir.! Peki sebepler nelerdir ? Öncelikle tek hedef ve amaç Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ı devirmektir. Bununla  birlikte  AK Parti hükümetinden kurtulup hükümetin yanında  yer alan MHP lideri Sayın Devlet BAHÇELİ’yi de safdışı ederek ülkenin kontrolünü tamamen ellerine alıp eski Türkiye’ye döndürüp batının emrine amade olacak  bir Türkiye’ye dönüşümü sağlamaktı.
    Bunu yapmak için yıllardır içimize  yerleştirdikleri örgütleri devreye soktular. Bu örgütlerin içinde en önemli ve  başı çekeni ve  yıllardır  devlet  içinde yapılanmış olanı Fethullah Gülen Cemaati olarak bilinen FETÖ terör örgütüdür. Bunların yanına destek olarak Yeni Türkiye’yi sömüremeyen eski saltanatları yok olan işbirlikçiler de dahil oldu. Bir de devlet ve askeriye içinde Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a kin ve  düşmanlık besleyenleri de  tespit edip onları da  bu hain oluşuma  dahil ettiler. O kadar kendilerinden eminlerdi ki 15 Temmuz öncesi sosyal medyada , basında ve TV’lerde korkusuzca konuşmalar yaparak tehditler savuruyorlardı  Diktatör dedikleri Adam’a . 
    Fakat Türk Milleti eski darbelerden bir ders almıştı. Vatansever masum bir  Başbakana sahiplenememenin vicdan azabını Adnan MENDERES’in şehit  edilmesinin yıldönümünde yaşıyordu. Sadece o zaman mı Batı bizi ezdiği bir parça ekmeğe  muhtaç ettiği yıllarda da hep yaşadı. Şimdi bir lider çıkmış “ONE MİNUTE” demiş, “Dünya 5’ten Büyüktür” demiş, “Yeter söz Milletin” demiş … Bu sözleri kim için demiş , kimin Hakkını korumak için demiş ? Ve işte bu kilit sözlerle sadece Türkiye’ye  değil Dünyadaki mazlum ve sömürülenlere de umut olmuş. Rahatsızlık işte  buralardan başlıyor. Tabi ki sadece  bu  sözlerle kalmayan Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu sözlerin içini de dolduruyor  ve  dünya  siyasetine bir düzen getirmeye  başlıyor. Bir anda dünyanın 5  küçük sömürücü asalakları dünyalarının ellerinden gitmemesi için tek hedefe odaklanıyorlar o hedefte bilindiği üzere Recep Tayyip ERDOĞAN’dır. Bölgede güçlü  Türkiye her zaman için bir  tehlike  olmuştur. Hele  birde ecdadının izinden giden bir gerçek  bir Lidere sahip olduklarında  Türkler tüm Ortadoğu planını bozacağını iyi biliyorlar. Ortadoğu planı bozulması demek dünyalarının başına yıkılması, Dünyanın 5’ten büyük olması olacağının farkında olan Batı harekete geçti. Ve tarih 15 Temmuz 2016 …
    Recep Tayyip ERDOĞAN da FETÖ’nun  devlet  içindeki deşifre  olmuş kilit  adamlarını devletten ve makamlarından uzaklaştırmaya  başladı. 17 -25 aralık ve  dershane olayları  bahanesi ile  saflar belirginleşti.  İlk  öncelik Milli İstihbarat Teşkilatı (M.İ.T.) ile  başladı. MİT’in başına getirilen Hakan Fidan cemaatin hedefinde idi. Göreve  getirilmesine bir İsrail de,  bir ABD de,  bir de FETÖ’nün basını organı olan zaman gazetesi ve Samanyolu TV de tepkiler boy  gösterdi. Devletin  diğer  kurumlarında aleni devlet aleyhinde çalışan FETÖ mensuplarına  hükümetin hamleleri yargı kanalı ile  boşa çıkarılıyor, mahkeme kararı ile eski görevlerine daha  kuvvetli ve aktif olarak  geri dönüyorlardı. Sayın Cumhurbaşkanının “FETÖ silahlı bir terör örgütüdür” sözlerini devletin ve yargının üst makamlarındaki kişiler dahi alaya almışlar ve bu düşüncelerini basın yolu ile beyan etmişlerdi 15 Temmuz  öncesinde… 
    Ve 15 Temmuz …
Kimisi din adına, kimisi vatan adına , kimisi Atatürkçülük adına menfaatçiler ve hainler tarafından kandırıldı. Kimisinin elindeki güç makamı idi , kimisinin FETÖ’nün vaazları , kimisinin Kemalist’lik , kimisinin de menfaat bekleyenlerin beklentileri… Bu  şekilde devletin milletin silahlarıyla devlete  ve millete sözde demokrasi ve adalet için ateş açıldı. 
    Beklenmedik  bir şeyler oldu  o  gece! Birileri bankamatik kuyruklarına koşarken ; Allah’ın kalplerinden korkuyu alıp karşı tarafa verdiği yiğitler şanlı  tarihimize bir DESTAN daha yazdı. Bu  destanın nasıl ne şekilde yazıldığını anlatmama gerek  yok tüm Türkiye’nin önünde oldu. Gördük, izledik, üzüldük, ağladık, gururlandık, alkışladık, onur duyduk ve Rabbimize şükrettik.
    Rabbimiz yine  bu  Milleti bir zaferle daha  müşerref kıldı. Bu  millette O’nun dini İslam’a sahip çıktı. Malazgirt, Çanakkale ve Kurtuluş savaşı şehit ve gazilerimize ile ecdadımıza bize emanet  ettiğiniz  topraklar güvende mesajı verirken batıya da size külümüz  yeter dedik.
    15  Temmuz  bizim 2. Kurtuluş savaşımızdır. Başarılı olsa  idi bir yüzyıl daha  kendimize  gelemezdik. Ve  o bir yüzyılda  ise  bu  kan emiciler  dünyayı kendilerine köleye çevireceklerdi. Aslında  15 Temmuz 3. Dünya savaşı idi topraklarımızdaki. Karşımızdakiler diğer dünya savaşlarından farklı değil  hatta daha  fazlaydı. İslam’ı kullanıp ALLAH ile aldattıkları için rabbim bu  millete bir kez daha yardım etti. Türkiye aslında sadece Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlamıyor tüm kıtaları dini , etnik, sosyolojik ve kültürel olarak birbirine bağlıyor.  Ve  bu 5 kıtanın huzuru ve barışı  buradan geçiyor. İşte bunları bilen anlayan ve  üzerindeki sorumluluğun farkında  olan yiğitler o gece  hiç bir şey  düşünmeden Başkan Erdoğan’ın bir  daveti ile  sokaklara döküldüler. Biliyorlardı ki bu davet HAKK içindir. Toprağın altındakilerinin de Hakkı içindi.  Alparslan , Ertuğrul gazi, Osman gazi, Fatih, Yavuz, Kanuni, Abdülhamid, Atatürk ve ümmeti Muhammed içindi.
    Allah nasip ettiklerine yine  o Şehitlik makamına eriştirdi. Allah Rahmet  etsin mekanları  cennet  olsun inşallah. 250 şehit verdik o  gecede binlerce gazi. Ve  milyonlar da  şehadet şerbetini içmek için çıktı sokaklara fakat nasibi olanlar aldı. Allah bu  Millete bir  daha  böyle  hain darbe  girişimlerini göstermesin inşallah. Allah bu  milletin içinden de  hiçbir  zaman bu kudreti almasın . 
    Çanakkale ve kurtuluş savaşına yetişemedik orada şehit  olmak nasip olmadı 15 Temmuz’u yaşadık orada da şehit olamadık diye üzülen bir milletiz  biz. Terör ile mücadelemiz halen devam etmekte orada korkusuzca ve dik durarak şehadeti bekleyenleriz. Allah için ,Vatan ve  milletimiz için  şehadete sevdalılarız biz. Şehitlik görünür ordudan görünmez orduya geçiştir. Bizler göremesek te iman ettik. Onlar her  daim bu  milletin gizli ordusu olarak hep yanında yer almıştır. Sefer bizden Zafer Allah’tan.
    15 Temmuz’u Unutmayacağız Unutturmayacağız ve  bu  şekilde bir daha da  yaşattırmayacağız.!
Tüm Şehitlerimizi bu sebeple Allah’tan rahmet diliyorum.